Yukarıdaki söz, ‘adalet’ ile ilgili güzel ve çok anlamlı anonim bir sözdür.
Öncelikle şunu belirteyim ki;
Uzun süredir Adliye muhabiriyim ve öyle muhteşem hakimler ve savcılar ile tanıştım, yargılamalarına şahit oldum ki adalete olan güvenim hiçbir zaman sarsılmadı, her ne kadar bazı istisnai durumları saymazsak tabi…
Şimdi gelelim köşemin başlığına… Neden böyle bir başlık attığımı anladığınızı ümit ediyorum. Ben de adliye muhabiri olmadığım zamanlar kentimizin gerçekten de huzurlu bir şehir olduğunu düşünüyordum.
Adliye muhabirliğinde 5. Yılımda görmediğim, karşılaşmadığım dava yoktur diyemiyorum, çünkü gerçekten her gün öyle manzaralar, öyle hikayeler ile karşılaşıyorum ki, görmediklerimiz kesin oluyordur.
5 ayrı Ağır Ceza Mahkemesi bulunan Kayseri Adalet Sarayı’nda cinayetten, cinsel istismara, uyuşturucudan, dolandırıcılığa ve FETÖ/PKK/IŞİD davalarına kadar bir adli yıl döneminde binlerce dava görüldü.
Sadece ağır cezalardan bahsediyorum, basit asliye cezalık davalar hiç katmıyorum bile…
‘Huzur şehri’ olarak adlandırılan ilimizin hiç de huzurlu bir şehir olmadığı bu davalar ile bir kez daha gözler önüne seriliyor.
Binlerce dava diyorum çünkü günde ortalama her 5 ağır ceza mahkemesinde en az 15 dava dosyası gözümüzün önüne geliyordu.
Ve bir adli yılın daha sonuna geldik. Kayseri Adalet Sarayı'ndaki 1, 2, 3, ve 5. Ağır Ceza Mahkemeleri’nde bu süre içerisinde dava görülmeyecek ancak 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamındaki bazı davaların adli tatil boyunca sürmesi bekleniyor.
Ayrıca bir adli yıl boyunca PKK’nın düzenlediği Kayseri patlaması, DEAŞ’ın düzenlediği Gaziantep patlaması, Boydak ailesi dahil FETÖ İşadamları davası gibi büyük davalar nedeniyle yoğun mesai harcayan Kayseri Adalet Sarayı, adli tatil ile birlikte adeta sessizliğe büründü.
Bizim için de artık biraz dinlenme vakti…
40 gün, güzel şehrimiz huzur(!)lu görünsün.