Teğmen olarak görev yapan iki askerin duruşmasını izledim.

Daha 15 yaşında nasıl FETÖ’ye bulaştıklarını ve kurtulamadıklarını anlattılar.

Örgütten ayrılmak istediklerinde örgüt üyelerinin tehditlerinden bahsettiler.

Bir teğmen mahkemede “Daha o zamanlar 15 yaşındayım, okulu bırakmayı düşündüm babam işsizdi. Bana bunlarla görüşmeyi bırakırsam okuduğumuz kitapları, risaleyi alıp okuluma ziyarete geleceğini söyleyerek tehdit etti” dedi.

Kendi belirledikleri kızlarla evlendireceklerini, FETÖ’nün kumpaslarını, darbeci komutanın psikolojik baskılarını anlattı.

Diğer teğmen ise “Maaşımın bir kısmını 5-6 ay kadar himmet olarak onlara verdim. Hatta Harp Okulu ikinci sınıfta bütün bağımı koparmak istedim. Bir buçuk ayda bir gitmeye başladım. Onların tabiri ile şefkat tokadı yedim. Anlamsız şekilde 6 gün oda hapsi cezası aldım, 30 disiplin puanım düştü, evime mektuplar gitti. Ailemin durumu iyi olmaması nedeniyle tekrar gitmeye başladım, bana bunların şefkat tokadı olduğunu söylediler” diye konuştu.

Bize bu davalar bir kez daha örgütten ayrılmak isteyenlerin "abiler" tarafından çağrılarak ikna edilmeye çalışıldığını, bu süreçte ayrılmakta direnenler üzerinde ise "şefkat tokadı" adını verdikleri inanç mekanizması yoluyla baskı kurulmaya çalışıldığını görmüş olduk.

Bir kez daha cennet vatanımızın başına bela olmuş FETÖ’nün çirkin yüzünü görmüş olduk.

Allah cemaat altına gizlenmiş siz kalleş hainleri bu milletten bir an önce kurtarsın.

Biz de şunu anladık ki FETÖ ile mücadelemize daha güçlü devam etmeliyiz.