Yoksa okuduklarımızı kitap okumuş olarak mı görüyoruz ya da sadece okumuş olarak mı?

Çok mu soru soruyorum? Soru sormak nedir? Sorgulamak, anlamaya çalışmak, düşünmeye çalışmak, yoksa Erciyes’ in karşısında bir pirinç tanesini aramak mı? Okumak güzeldir. Oku ilk emirdir kainata. İlimi aramak zordur, sabır ister, merak ister, zaman ister, belki bir gözyaşı ister…

Yaş ister 15 olsun ister 40’ ına dayanmış yorgun bir beden, yine onu aramalı hissederek.

Ya bahanelerimiz !

Kitaplar pahalı, çok dersim var, işten geldim yorgunum, öğrenciyiz bütün gün okuldayım, oku oku nereye kadar…

Bir de okumuyorsak okuyana karışmayalım.

Bahaneler üretirsek kendimizi aldatırız, zamanımızı, hayatı, düşünceleri, kelimeleri, sevgiyi, aşkı…

Okumak sadece okumak değil gerçek okumak bize zihnimizi hatırlatan, düşünmeyi sağlayan, sorgulayan ve onu aktaran olandır.

Bir amacı olmalı hepimizin belki okuyarak ilim daha çok yayılır, insanlık daha ileriye gider…

İlla ki bi derdimiz olacaksa kitaplardaki gülümsemeyi keşfedilmek, kendimizi hangi cümlelerde bulabildiğimiz olmalıdır.

Arayıp bulmalı satır satır ,hece hece ya gündüz ya gece , kendini kendinde bulmalı…