2020 yılına kitap okuma heyecanı ile başlamış, ‘bakalım 1 yılda kaç kitap okuyacağız’ telaşından daha 3 ay geçmeden felaket üstüne felaket yaşıyoruz...

Allah sonumuzu hayreylesin, felaketlerin sonuncusu olan korona ülkemize yayılmaya devam ederken, duyarlı insanlarımız devletin tedbir ve önerilerini harfiyen uyguluyor, evde kalan halk da birbirlerine sosyal medyadan kitap meydan okuması başlattı. Birbirlerine meydan okuyan vatandaşlar evlerinde kitap okuma yarışına giriyor, evde yapılabilecek en güzel aktivite kitap okumak...

Ahmet Ümit’in okuduğum ikinci kitabı Beyoğlu Rapsodisi yine su gibi akıp gidiyor, benim gibi polisiye roman severler için tavsiye edilir, yine yazarın merak uyandırıcı ve hiç aklınızın ucuna gelmeyecek bir sürpriz son ile biten bir hikayesi var... Kısaca birbirinden hiç ayrılmayan 3 çocukluk arkadaşının girdiği bir macera ve cinayet konulu ama büyüsünü bozmayacağım.

Sadece 21 Mart, Dünya Down Sendromu Günüydü... Bu kitapta da down sendromlu doğan erkek çocuk ile de farkındalık yaratılıyor. Kitapta başrolün, çocuğun hastalığı kabullenme sürecini anlatırken örnek davranışlar sergiliyor. Bilinçli ailenin yapması gerekenleri yapıyor ve çocuklarını normal bir çocuk gibi yetiştiriyorlar, bu vesile ile Down sendromunun bir hastalık olmadığını buradan bir kez daha dile getirelim. Down sendromu sadece genetik farklılıktır, +1 kromozom da hiçbir şeye engel değil. O yüzden o özel çocuklara sarılın, sevin onları...

Ayrıca bu kitabı okumamla Beyoğlu’nu gezme isteği de bayağı arttı. Üzerimizdeki şu felaketlerden kurtulduğumuz an kendimi oraya atmayı planlıyorum.

Virüs, felaket demişken yaşlılarımız evde kalmamaya direniyorlar ama bir o kadar da yaşlılarımıza saygısızca yorumlar yapılıyor maalesef. Bu konuda şimdiye kadar gelmiş geçmiş en iyi Milli Eğitim Bakanlarından Ziya Selçuk’un uyarısını buradan paylaşmak istiyorum:

“Yaşlılarımıza evde kalmaları gerektiğini söylerken saygı ve nezaket çerçevesine dikkat edelim. Medyayı sizler kadar iyi kullanmıyorlar, şimdi öğretme, yol gösterme sırası gençlerde. Lütfen onlara yaşlarından dolayı kendilerini suçlu hissettirmeyecek bir üslupla #evdekal diyelim. Önümüz bayram. Bayramda çocuklar, torunlar gelsin, birlikte bayram sofralarına oturalım istiyorsak, bugün yaşlılarımız sokağa çıkmayacak. Herkes kendi ailesinin yaşlılarını arayarak evde kalmaları gerektiğini nezaketle tembihlesin lütfen.”