Corona Virüsü; “pandemi” olarak adlandırılan Corona Virüsü Dünyanın birçok ülkesini etkisi altına almış durumda. Panik olmamak elde değil. Ama panik olunca da her şey boş. Mantık çerçevesinde uyarıları dikkate alarak sosyalleşme adı altındaki hayatlarımıza biraz ara verip kendimizi evimizde izolasyona çekmek en uygun yol. Gün içindeki koşuşturmaların, çalışmanın, toplantıların, eğlencelerin sonunda illaki bir eve dönüş oluyordu. Ama o ev bizim dinlenme yerimizdi, sadece. Evde vakit geçirmeyeli ne kadar uzun zaman olmuş meğer. Yitip giden bazı değerlerimizin farkına varabilmek için başımıza bizleri endişeye salacak olayların gelmesi mi gerekliydi diye geçiyor beynimden. Sağlığım ne kadar önemliymiş meğer... Evet kendimi koruma altına alıyorum, çünkü ben değerliymişim kendime. Tokalaşmadan da günümü bitirebildim... Ellerimi sık sık dezenfekte etmem bana birşey kaybettirmedi, zaman açısından. Markette gezerken ürünlerin hepsine dokunmaktan itina etmek bana hijyenin kıymetini bildirdi. Evimin pencerelerini açarak doğayı yaşamasına izin vermekten mutlu oldum. Sevdiklerimle beraber yüz yüze yediğim yemek veya bir fincan kahve keyfi o anı içten yaşamamı sağladı.

Başka insanlar etrafımızda olduğundan, genellikle hedeflerimiz ve önceliklerimizden uzaklaşmışız meğer. Evet kendimi korumaya alıyorum beynen ve bedenen. Biliyorum ki bu bir molaydı, kaldığım yerden hayat devam edecek.

Corona Virüsü... Çok basit kuralları olan tedbirler ile atlatılabilecek bir virüs. Basit ama hayati kuralları ciddiye alalım ve bu kurallar için herkesi uyaralım ki kendi hayatımızı ve sevdiklerimizi tehlikeye atmayalım. Başta zamanında aldıkları tedbirler ve önlemlerden dolayı Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Sağlık Bakanımız Sayın Fahrettin Koca’ya; ayrıca 7/24 görevleri başında olan tüm sağlık çalışanlarımıza minnettarız. Bizlere düşen de “evde kal” çağrısına uymaktır. “Evde Kal Türkiye’m” diyor, sağlıklı ve sıhhatli günler diliyorum.

Kendi hayatımız değerli sevdiklerimiz daha değerli...

Risk somut, tedbirler ise basit.