Okuduktan sonra eminim bana hak verecek, abartmadığımı anlayacaksınız. Adeta bir dallas dizisi çekilecek cinsten bir hikaye ve mide bulantısı da yapabilir…

Yer: Kayseri Adalet Sarayı, Ağır Ceza Mahkemesi.

Olay: Cinsel istismar.

Mağdure: 29 yaşında bir kadın.

Sanık erkek duruşmaya gelmedi.

Mağdure kadın duruşmaya gelmeyen sanıktan şikayetçi olduğunu, olayın yaklaşık 1 yıl önce olduğunu, olaydan yaklaşık 7 ay sonra şikayetçi olduğunu, sanığın kendisini zorla bir evde tuttuğunu ve zorla ilişkiye girdiğini anlatıyor.

Tabi buralar çok normal gelebilir, Şeref niye abartıyorsun diyebilirsiniz.

Mağdur kadının zorla evde tutuyor dediği ev, adamın resmi nikahlı eşinin, çocuklarının olduğu ev.

Yanlış anlamadınız, bu kadını eve kuma olarak getirmiş. Bundan sonrasını mağdur kadının ağzından dinleyin isterseniz:

“Sanık ile işyerinde tanıştık, ağabeyime birlikte olduğumuzu felan söyleyince kaçarak imam nikahı yaptık, düğün yapmadık. Çünkü sanık başkası ile evli. İmam nikahından sonra beni eve götürdü. Eşinin olduğu evde 20 gün kaldım, orada ilişkiye girdik. Olay 1-5, 2 yıl kadar oldu. Aileme zarar vereceğini söyleyerek tehditle ilişkiye girdi. Eşi ile birlikte evde bana hakaretler etti. Sanıktan şikayetçiyim.”

O kadar şey yaşıyorsun, seni evde zorla 20 gün kadar tutuyorlar ve 7 ay sonra polis ve adalet aklına geliyor… Benim çok garibime gitti.

Neyse…

Mağdur kadının ifadelerinin ardından sanığın eşi tanık olarak dinleniyor: “Sanık eşim olur. Eşim ile bu kızın ilişkisi varmış. 1 yıl sonra duydum, boşanmak istedim. Eşim bensiz yaşamayacağını söyleyerek intihara kalkıştı. İmam nikahı kıydığı kız, 20-25 gün kadar bizim evde yaşadı. Kendi rızasıyla kaldı, kendi rızasıyla ilişkiye girdi. Daha sonra birlikte olamayacaklarını anlayınca ayrıldı. Mesajlaşmaya devam ettiler.”

Hadi yaa, eşinin seni aldattığını öğreniyorsun sonra eşin ‘sensiz yaşayamam’ diyor ve inanıyorsun. Sonra da kızı kuma olarak kabul ediyorsun, birlikte 20 gün yaşıyorsunuz aynı çatı altında…

Dava sonunda mahkeme heyeti sanığın zorla getirilip savunması alınması için duruşmayı Mart ayına erteledi, gelişmelerden sizleri yine haberdar edeceğim ama hikaye sonunda bir iki kelam edeyim.

Nasıl bir mide var siz de Allah aşkına… Son günlerde sürekli dilimde beş kelime ‘nasıl bir şehir olduk böyle…’ Nereye gitti huzur şehri Kayseri, nereye gitti aile yapısı, nereye gitti sevgi, saygı, aşk, eğitim ve aile…

Ne oluyor bize…