Olmaz, olmuyor... Yedinci yılım dolmak üzere, adliyede...

Ben adam akıllı bir dava görmedim... Şimdi benim yaptığım haberlere takipçilerim ve gazetemiz okuyucuları kızmaya başladı.

Onlar da çok haklı, öyle iğrenç davalar ve asayiş olayları ile karşılaşıyoruz ki daha beteri olamaz dedikçe, daha beterini görüyoruz.

Peki bizler Müslüman Türk toplumu olarak gelenek, görenek, ahlakımız ile bağdaşmayan bu iğrenç olayları gizleyelim mi?

Görmezden gelip, kulaklarımızı tıkayarak sağır dilsizi mi oynayalım?

Gözlerimin fal taşı gibi açıldığı ürkütücü, tiksinç davalar izledim, gözlerimle görmeme rağmen inanamadığım olaylara şahit oldum.

Daha dün Ahlak Şube’nin kayıtlarına geçen bir olay ile karşılaştık, şehrin en işlek yeri, tıklım tıklım dolan bir alışveriş merkezinin otoparkında iki kişi araçta uygunsuz yakalanıyor, güvenlik görevlileri polise bildiriyor, Ahlak Büro ekipleri gelip şahısları alıyor ve skandal ortaya çıkıyor.

Öz baba ile kızı uygunsuz yakalanıyor, ikisi de isteyerek, ikisi de bilinçli cinsel ilişki olduğunu polise orada söylüyorlar. Kızın yaşı büyük, şikayet yok ortada ama toplum ahlakını bozacak bir olay var, ifadeleri alınıyor ve serbest kalıyorlar.

Biz bu yaşananları kaleme aldık diye sosyal medyada haber yüzbinlerce etkileşim, binlerce yorum ve paylaşım aldı ama garip bir tepki de aldık:

‘Yazmayın Kardeşim yaaaa’

Nasıl yani? Ben bu iğrençliği kamuoyu ile paylaşmayacağım, çiçek, böcek, günlük güneşlik hayat diye mi yazacağım?

Allah var yukarıda Allah!

Bu dünyada da mahşerde de hesabını hepimize soracak. Kutsal kitabımızda bile geçen Lut kavmini ne çabuk unuttuk? Ensestlerin her geçen gün arttığı, hem cinslerin iğrenç ilişkileri yüzünden bazıları dışında tüm kavim helak olmadı mı?

Şimdi ben bu iğrençliğe eğer susar, sessiz kalırsam biz de kaybedenlerden oluruz. O pislikleri gün yüzüne çıkarmazsam, o iğrençliklerin hesabını yargı yolunda verdirmezsek bizler de bu ayıbın bir parçası oluruz.

Ayrıca yorum yapan bir kesim de ‘yalan haber’ demiş. Diyorum ya duruşmalarda gözümle gördüklerime bile bazen inanamıyorum ama emin olun bu tür olaylara çok dikkat ederiz, belge, bilgi, ifade tutanakları yoksa duyum üzerine asla böyle bir haber yapılmaz.

Bilginize...

Şimdi bir kesim çıkmış bu iğrenç haberi unutturmak için biz haber yapanlara saldırmaya başlamış, eğer o haberi bir Allah’ın kulu belgeleri ile yalanlasın, ben bu adliye, asayiş muhabirliğini bırakırım, yazıktır, günahtır...

Ne diyelim…

Allah sonunuzu hayır eylesin...