İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Şehmus Özmen, kronik böbrek hastalığının, sık görülen, geç fark edilen, hasta ve ülke için büyük bir ekonomik yüke neden olan ve bunların yanı sıra, doğru yöntemler kullanıldığında tedavi edilebilen bir sağlık sorunu olduğunu belirtti. Özmen, hastalığa yakalanmamak için koruyucu bazı önlemler alınabileceğine dikkat çekti.
Memorial Diyarbakır Hastanesi İç Hastalıkları ve Nefroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Şehmus Özmen, böbrek hastalıklarından 8 adımda korunmak için önerilerde bulundu. Böbrek sağlığının korunması için su tüketimi çok önemli olduğunu belirten Özmen, “Özellikle susuz kalmamaya, iştahsızlığın giderilmesine, doğru beslenmeye, ishal ve kusmaya bağlı sıvı kayıplarına dikkat edilmeli, kaybedilen sıvı yerine konmalıdır. Sağlıklı insanlar için mutlak bir kural olmasa da genel olarak günlük 2-3 litre sıvı tüketimi önerilmektedir. Hem böbrek yetmezliğinin ortaya çıkışında hem de ilerlemesinde en önemli faktörlerden biri hipertansiyondur. Ülkemizde her 3 kişiden birinin hipertansiyon hastası olduğu ve hastaların sadece üçünden birinin tedavi aldığı bilinmektedir. Kan basıncını kontrol altına almak, böbrek yetmezliğinden korunmada önemli noktalardan biridir. Bu yüzden hipertansiyon hastaları mutlaka doktor kontrolünde takip edilmelidir” dedi.
“Tuz tüketimi sınırlandırılmalı”
Sağlıklı bireyler için önerilen ortalama günlük tuz tüketiminin 5-6 gramdan az olması gerekirken Türkiye’deki günlük tuz tüketiminin yaklaşık 15-16 gram olduğuna dikkat çeken Özmen, “Aşırı tuz alımı hipertansiyon, kalp hastalıkları, ödem ve böbrek hastalıklarıyla ilişkilidir. Böbrek sağlığını korumak amacıyla hastalar ve sağlıklı yetişkinler tuz tüketimini azaltılmaları gerekir. Şeker hastalığı, kronik böbrek yetmezliğinin en önemli nedenidir. Her üç hastadan birinde böbrek yetmezliğine neden olur. Diyabet hastalarında kan şekerinin kontrol edilebilmesi yani hedef değerlerde tutulması böbrek hastalığını önleyici en önemli faktörlerden biridir. Kolesterolün, damar tıkanıklığı için risk faktörü olduğu bilinmektedir. Diyabet ve hipertansiyonla birlikte oluşturacağı damar tıkanıklıkları böbreği de olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle özellikle diyabet ve hipertansiyon hastalarında kolesterolün kontrol altına alınması önemlidir” diye konuştu.
“Sigara böbrek hastalıklarına da neden oluyor”
Birçok hastalığın sebebi ya da tetikleyicisi olan sigaranın böbrek sağlığını da olumsuz etkilediğini vurgulayan Özmen, şunları kaydetti:
“Sigaranın bırakılması, kronik böbrek hastalığının ilerlemesini engelleyen önemli bir faktördür. Çünkü sigara, kan basıncını yükseltir, kanı pıhtılaştırır, damar tıkanıklığına sebep olur. Bu durum da böbrek hastalıklarını tetikler. Spor ve egzersiz yapmak vücut sağlığı için önemlidir. Düzenli olarak yapılan fiziksel aktiviteler obeziteden korunmanın en önemli faktörlerinden biridir. Obezite de diyabet ve hipertansiyon ile yakın ilişki veya diğer yollarla böbrek sağlığı için olumsuz etki yaratacağı düşünüldüğünde, fiziksel aktivite alınacak önlemlerden biri sayılabilir. Gereksiz ilaç tüketimi önemli bir böbrek hastalığı nedenidir. Teorik olarak tüm ilaçlar böbreklerin fonksiyonunu olumsuz etkileyebilmektedir. Ancak özellikle anti-inflamatuar ağrı kesiciler, bazı antibiyotikler, anjiografi veya tomografide kullanılan kontrast maddeler özellikle böbreklere zarar vermektedir. Kullanılması gerektiğinde ise mutlaka öncesinde böbrek fonksiyonları kontrol edilmelidir. Kronik böbrek hastalığına yakalanan veya yüksek risk altındaki kişilerin düzenli olarak nefroloji uzmanı tarafından kontrolden geçmesi, böbrek sağlığını koruma açısından yararlı olacaktır.”(Kurumsal)