Ancak Ramazan günlerinin sonlarına geldiğimiz şu günlerde bir veryansında bulunmak istiyorum.

Artık Ramazan heyecanını, Ramazan havasını son yıllarda yaşayamaz olduk.

Gençlerimiz oruçtan uzaklaşmaya, İslam’ın şartlarından bir bir uzaklaşmaya başladılar.

Bundan daha 10 yıl önce çarşılarda lokantaların pencerelerinin bezlerle, çarşaflarla saygıdan kapatıldığı günleri hatırlıyorum.

Oruç diye yanında bırakın yemek yemeyi su içmeyen nesli hatırlıyorum.

Bizler öyle yetiştirilmişiz ki, öyle aile terbiyesi ve ahlakı almışız ki yaklaşık 3 haftadır hasta olmama rağmen 2 gün oruç tutamadım diye içimde bir huzursuzluk var.

2 gün borçlandım diye ruhum sıkılırken, sabahları meydanda kafeler, kahvaltı dükkanları (Ramazan’dan önce belki bu kadar dolmuyordu) tıklım tıklım görüyorum.

Tutmayabilirsiniz, saygı duyarız ama oruç tutanlara da saygı göstereceksiniz.

Bizler, insanlığın umuduyuz. Şunu unutmayalım ki; birliğimizi, dirliğimizi korursak mazlumların, mağdurların, yoksulların, kimsesizlerin umudu olmaya devam ederiz. Bunu başaramaz, kısır tartışmalarla, kavgayla, gürültüyle zamanımızı heba edersek işte o zaman insanlık adına umutlar söner.

Tüm dünyaya insanların hor görülmediği, kadınların ezilmediği, çocukların üzülmediği bir güzel medeniyet örneği olmaya devam edelim.