Ramazan, yalnızca oruç tutmak değil, birlik, hoşgörü ve dayanışma ayıdır. Ancak Kayseri’de bu değerlerin giderek zayıfladığı gözlemleniyor. Geleneklerden uzaklaşan Ramazan ruhu, saygı ve paylaşım eksikliğiyle sönmeye mi başlıyor?
Kayseri'de Ramazan: Geleneklerden Uzaklaşan Bir Dönüşüm
Kayseri, Anadolu’nun kalbinde yer alan ve yıllardır geleneklerine bağlı kalmış bir şehir olarak bilinir. Ancak son yıllarda Ramazan ayının bu şehirdeki atmosferi gözle görülür şekilde değişmeye başladı. Geleneksel değerlerin yerini modern hayatın hızlı temposu ve bireyselleşme aldı. Peki, bu değişim iyi mi, kötü mü?
Eskiden Ramazan: Saygı ve Hoşgörünün Ayıydı
Bir zamanlar Kayseri’de Ramazan ayı sadece aç kalmak değil, sabır, hoşgörü ve paylaşım ayıydı. Oruç tutmayanlar, tutanlara saygı gösterirdi. Oruç tutanlar da bunu bir baskı unsuru olarak kullanmazdı. İftar vakitlerinde mahalle sofraları kurulur, insanlar birlikte oruç açardı. Komşuluk ilişkileri güçlenir, birlik ve beraberlik duygusu en yüksek seviyeye çıkardı.
Bugün baktığımızda ise ne yazık ki bu tablonun giderek silikleştiğini görüyoruz. Eskiden Ramazan’da dayanışma vardı, şimdi ise insanlar iftar sofralarını dahi sosyal medyada gösteriş unsuru haline getirdi. Yardımlaşma duygusu yerini bireyselliğe bıraktı.
Günümüzde Ramazan: Saygı Nerede Kaldı?
Günümüz Kayseri’sinde Ramazan ayının ruhunu korumak giderek zorlaşıyor. Oruç tutanlar ve tutmayanlar arasındaki karşılıklı saygı anlayışı zayıflamış durumda. Eskiden, bir kişi dışarıda yemek yediğinde dikkat eder, en azından oruçlulara saygı göstermek adına biraz daha özenli davranırdı. Aynı şekilde oruç tutanlar da başkalarını sorgulamaz, baskı kurmazdı. Şimdi ise sosyal medyada, sokakta, toplu taşımada tahammülsüzlük had safhada.
Ramazan Ruhunu Kaybetmek Üzere Miyiz?
Ramazan, sadece aç kalmaktan ibaret değildir. Birlik olma, yardımlaşma, sabır ve hoşgörü gibi değerleri içinde barındırır. Ancak günümüzde bu değerlerin çoğu unutulmuş gibi görünüyor. Eğer Kayseri’de ve genel olarak Türkiye’de Ramazan’ın eski coşkusunu geri getirmek istiyorsak, öncelikle saygı ve hoşgörüyü yeniden hayatımıza dahil etmeliyiz.
Sadece oruç tutmakla değil, bu ayın manevi atmosferini yaşamakla da yükümlüyüz. Unutmayalım ki Ramazan gösteriş, sosyal medya paylaşımları ya da başkalarına baskı yapmak için değil, içsel bir muhasebe ve dayanışma için vardır.
Kayseri’nin Ramazan Geleneğini Yeniden Canlandırabiliriz
Kayseri, geçmişte olduğu gibi bugün de Ramazan ayını en güzel şekilde yaşatabilecek bir şehir. Ancak bunu gerçekleştirmek için geleneklerimize yeniden sahip çıkmamız gerekiyor. Ramazan ayının manevi havasını kaybetmemek adına bireyselliği bir kenara bırakmalı, dayanışma ve hoşgörü ruhunu tekrar kazanmalıyız. Saygı ve anlayış olmadan Ramazan, sadece aç kalmaktan ibaret bir zaman dilimine dönüşür ve bu da bizi özümüzden uzaklaştırır.
