Rakamlarla aram her daim iyi olmuştur. Bazı tarihler var ki, hiç unutulmaz. 21 Mart,Down Sendromlular Günü de, bunlardan biridir. 2011 yılından beri, dünya genelinde, farkındalık oluşturulabilmek için, bugün de çeşitli etkinlikler yapıyoruz. Hayatımıza giren birçok insan gibi +1 kromozomlu, eğlenmeyi seven, dost canlısı, biraz da inatçıMehmet Akif’le olan, güzel bir hikâyeden bahsetmek isterim.
Mehmet Akif ve ailesiyle Mimar Sinanparkında tanıştık. Mehmet Akif doğduğunda, ailesi çok üzüldükleri için, bu durumu kimseyle paylaşamamışlar. Tabi, kolay bir süreç olmasa gerek. Sonra, yavaş yavaş kabullenme, genetik farklılığı anlama süreci başlamış. Aile ilişkileri, çevre faktörleri burada çok etkiliolmuş. Mehmet Akif’in durumunundoğru destek, eğitim ve fiziksel tedavi ile iyiye yönlendirileceğini, önce anne babanın bilmesiçok önemlidir. Ailenin psikologların ve bölüm doktorlarının da etkisi çok büyük olmuş.
Mehmet Akif’in ne kadar farklı ve ne kadar özel olduğunu anladıkça, neler başardığını gördükçe aileleri de gurur duyuyor. Öğrenme kapasiteleri her çocukta farklı olduğu gibi bu çocuklarda da farklıdır. Onlarla vakit geçirdikçe sevginin, merhametin ve onları hayata bağlayan durumun zor olmadığını daha iyi anladım. Ona ne katabilirim, ne öğretebilirim derken, onun size eklediklerinin sonradan farkına varıyorsunuz. Sevinince o gözlerindeki çocuksu masumiyet içinize işliyor. Üzüldüğünü görünce gözyaşlarına kıyamıyor, olur olmadık tatlı didişmeleri sizi çocukluğunuza götürüyor. Birçok insandan duyamayacağınız farklı kelimelerle,sizi düşündürüp hafif bir beyin cimlastiği bile yaptırıyor. Zaten güzel farklılıklarını,yüzleri yuvarlak,badem gözleri,ellerinin küçüklüğü ve tatlı gülüşleriyle onları fark etmemek mümkün değildir.
‘Dünya farklılıkla güzel’ deyip, bu özel çocuklara bireysel, dil gelişimi ve kişisel gelişimleri için özel destek veren devletimize ve özel öğretmenlerimize teşekkür ediyorum.