Türk Eğitim-Sen Kayseri 2 No’lu Şube Başkanı Ali İhsan Öztürk’le gerçekleştirdiğimiz röportajda Türkiye’de eğitim konusuna değindik. İşte birbirinden önemli açıklamalara değinen Öztürk ile yaptığımız çok özel röportajımız:

  • Bize kısaca kendinizi tanıtabilir misiniz?

İnsanın kendini tanıtması kadar zor bir durum yok. Ali İhsan Öztürk birçok alanda faaliyet olunca ama şu an Türk Eğitim-Sen Kayseri 2 Nolu Şube Başkanıyım. Aynı zamanda öğretmenim 1994 yılında ilk öğretmenliğe başladım. Daha sonra Göksun İmam Hatip Lisesi’nde devam ettim. Kayseri İmam Hatip Hürriyet Meslek Lisesi gibi kurumlarda öğretmenlik yaptım. Şu anda Turizm Otelcilik Lisesi’nden kadrom ve profesyonel sendikacılık yapıyorum. Ayrıca Futbol Hakem Gözlemcisiyim. Turan Derneği Başkanı’yım. Akkışlalıyım.

“EĞİTİM, YAPBOZ TAHTASINA DÖNDÜ”

  • Öğretmen atamaları konusunda düşüncelerinizi öğrenebilir miyim?

Şimdi öğretmen atamalarıyla ilgi ortada bir kıstas yok. Aslında yapabileceğimiz yorumda yok.

Çünkü Türkiye’de eğitimle ilgili özellikle Öğretmen atamaları konusunda her yıl bir şey değişiyor. Aslında atamada olmuyor gibi. Öğretmen kadroları şu anda maalesef boş ve ücretli öğretmenlerle geçiştirilmeye çalışılıyor. Sayın Cumhurbaşkanımız siyasete girdiği yıllarda şöyle diyordu: ‘sınıfta öğretmen yok, sokakta gezen öğretmen var. Bu nasıl mantık’ diyordu. Bu cümlesi çok hoşumuza gitmişti. Ama gelinen 15 yılın sonuna baktığınızda öğretmen olmayan arkadaşlar derse giriyor. Yani ücretli öğretmen deniliyor ki bunun mevzuatta öğretmenlikle ilgili bir alakası da yok. Eğitim Fakültesi mezunları bunun içinde tolerans edilebilir. Hatta atanan öğretmenlerle ilgili mülakat getiriyor. Hâlbuki eğitim siyasetten ayrı olması gerekir.

Devletin oturup bu işe kafa yoranlarla değerlendirme yapmalı. Maalesef Türkiye’nin eğitim politikası yok. Yapboz tahtasına döndü. Eğitimle ilgi sokakta vatandaşa sorsanız bu yıl üniversite sınavı nasıl olacak? Diye kimse bilmiyor. Atamalar için bir şey yapmak istiyorsan eğitim sendikaları bunun için biçilmiş kaftandır.

  • Ülkemizin eğitim- öğretim konusundaki yarınlarını nasıl görüyorsunuz?

Hiçbir şey göremiyorum şu anda buradan baktığım zaman maalesef bir eğitimci olarak çok üzülüyorum. Şu anda Türkiye’nin eğitimle ilgili çok acil politikalar üretmesi gerekiyor. Ya da neye karar verdiyse o şekilde devam etmesi gerekir.

  • Eğitim-Öğretim konusunda eksikliklerimiz var mıdır? Varsa nedir?

Eğitim- öğretim konusunda eksik olmayan bir şeyimiz var mı? Yok. Eğitim-Öğretim şu anda Allah’a emanet. Bir planı, programı olmayan şoförü olmayan otobüs gibi uçurumdan aşağıya gidiyor. Nereye gideceğini kimse de bilemiyor. Bunu söylerken maalesef hiç bir tarafını elinizle tutamıyorsunuz. Bunu kesinlikle yandaş olarak söylemiyorum.

  • Öğretmenlerin haklarının savunulması konusunda sizlere neler düşüyor?

Hakların savunulması demokratik ülkelerde olur. Demokratik haklar veriliyormuş gibi gözüküyor.

B.K: -Ama her defasında demokratik ülkeyiz diyoruz.

  1. İ. Ö: -Ona kalırsa ileri demokrasiden de bahsediyoruz.

Öğretmenin haklarını bırakın insanın bireysel hakları askıya alınmış durumda. Bunu OHAL için söylemiyorum. Daha önce de böyleydi. Öğretmenlerin haklarının savunucusu olan sendikaları kâle almayan. Şeyler de bunların konuşulması da abesleşti.

  • Size gelen bilgiler ekseninde öğretmen- öğrenci ilişkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hem öğrenciler hem de öğretmenler mutsuz. Özellikle bu son yıllarda ortaya atılan öğrencinin öğretmeni değerlendirmesi ya da Veli’nin değerlendirmesi gibi konular var. Biz de maalesef çamuru atmadan temel atmak var. Öğrenci affedersiniz ama öğretmeni adam yerine koymuyor. Öğretmen önceden toplumda saygın bir yeri olan bir kişiydi. Ama şimdi ne öğrenci, veli ne de siyasiler dikkate almıyorlar. Bu da tabi öğrenci-öğretmen ilişkisine ve eğitimin kalitesine yansıyor. Maalesef bu da kaliteyi düşürüyor. Şu anda okullarımız da özverili öğrenci ve öğretmenlerle ilişkiler sürdürülüyormuş gibi görünüyor. Ama sadece görünüyor.

Eski Bakan Tüfenkci'den Melikgazi'nin Projelerine Övgü Dolu Sözler! Eski Bakan Tüfenkci'den Melikgazi'nin Projelerine Övgü Dolu Sözler!

“SINAVA GİRECEK ÖĞRENCİLERE ÜZÜLÜYORUM”

  • Türkiye’ de sürekli değişen sınav sistemi hakkında görüşlerinizi alabilir miyim? Öğrenciler veliler bu durumdan nasıl etkileniyor? Sınav sistemleri hakkında nasıl bir imaj çizmeliyiz? Değerlendirebilir misiniz?

Bizim her konuda olduğu gibi günü birlik sistemi getirip uzun süre denenip sonuç alınabilse ama bakanlık, yönetmenlik sistem sürekli değişiyor. Ben şu dönemde gerçekten sınava girecek öğrencilere üzülüyorum. Tam sahaya çıkıyorlar, ‘futbol oynayacağız’ diyorlar hükümet de çıkıp ‘basketbol oynayacaksınız’ diyor. Ne veli, ne de öğrenci, kimse sistem hakkında bir şey bilmiyor. Psikolojik rahatsızlık yaratırsınız ancak bu sistemle, o çocukların hangi şartlarda hazırlandıklarını çok iyi biliyorum. Sınava giren tüm öğrencilerimize Allah yardım etsin.

“SİYASİLER ELİNİ EĞİTİMDEN ÇEKMELİ”

  • Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Eğitim ciddi bir iş. Toplumun geleceğini inşa ediyorsunuz, bireyler gelip geçicidir. Ama devlet millet kalıcıdır. Devleti millet oluşturur. Devlet gençlerine çocuklarına sahip çıkmalı diyorum. Bu da eğitimle olur. Artık siyasilerin elini eğitimden çekmesi gerektiğini düşünüyorum. Oy istiyorlarsa biz açıktan verelim. Bizden eğitim camiasından ellerini çeksinler. Milletin geleceğiyle bu kadar oynamasınlar diyorum.