Yaptığımız araştırmada asgari ücretlinin zorunlu harcamasına sinema, tiyatro, kitap, dergi, müzik albümü vs. kültür ve sanata ve sosyal aktivitelere dair alanları dahil etmedik.

Ortaya çıkan rakam asgari ücretlinin 1 yıl daha yaşamında ciddi zorluklar çekeceği acı gerçeği ortaya koyuyor.

Asgari ücretle çalışan 1 işçinin evli ve 2 çocuklu ve toplamda 4 kişilik bir aileye sahip olduğunu göz önünde bulundurduğumuz araştırmamızda; Aylık kira gideri 500, aylık elektrik-su-doğalgaz-telefon-internet 275, aylık ulaşım 100, haftada bir olmak kaydıyla ayda 4 kez Pazar gideri 400, aylık peynir-zeytin-süt-yoğurt-yumurta-bal-tereyağ 300, aylık tavuk-kıyma-kuşbaşı 200, 4 kişilik aile için en ucuz birer ayakkabı, birer kazak, birer mont 400, 2 çocuğun aylık okul masrafı 100, en temel tüketim maddesi olan ekmek günde 4 taneden aylık 120 lira.

Asgari ücretle çalışmak zorunda kalan 4 kişilik aileye sahip bir işçinin ay sonunda alacağı 2 bin 324 lira, aylık harcaması ise 2 bin 395 lira. Her ay minimum ölçüde harcama yapan asgari ücretli her ay 71 lira açık verecek.

Bu araştırmanın ardından gazetemizin yazı işleri müdürü Şeref Kahraman’ın bu konu ile ilgili sosyal medyada yazdığı bir yazıyı sizinle paylaşarak sözlerime son veriyorum.

Çünkü son sözü meslektaşımız Şeref Kahraman çok güzel söylemiş…

Şeref Kahraman: “Asgari ücreti tartışmak yerine bence öncelikle ismini tartışmak gerekiyor. Adı üzerinde asgari, yani en az, yani en çok çalıştırıp, en az nasıl veririz? demekk...

Nasıl memurlara memur maaşı, milletvekiline milletvekili maaşı, emekliye emekli maaşı diyorsak işçilere de asgari ücret yerine işçi maaşı diyelim.

Diyelim ki bundan sonra kimse en asgari para ile geçinmek için toplantı masalarına oturmasın, işçiye verilecek maaş ile işçi nasıl geçinir? diye masaya oturulsun...”