Dışarısı sessiz, halk sessiz, marketler bomboş.
İnsanı en çokta sessizlik ürkütüyor böylesi günlerde.
Marketlerde rafların boşluğundan 5 raf ötesini görebiliyoruz.
Tükenmişlik var, fakat bu süreçte ürünlerin mi yoksa vatandaşın mı daha çok tükendiği tartışılır durumda.
Daha önce çok kez eleştirdik, çok kez yazdık bu virüs illetini. Önlemler ve tedbirler aldık. Yeni ekonomi paketini açıkladık. Her şey iyi hoşta bu sessizlik ürkütüyor işte bizi. Yabancı film setlerini andırıyor sokaklar, dükkânlar, insanlar… Koli koli alışveriş yapanlar, her gün kapatma kararı alınan mağazalar… İnsan sağlığının paradan daha önemli olduğunun bilincinde olan firmalar birer birer sosyal medyalarda açıklama yaparken, paranın insan sağlığından daha da değeli olduğunu iddia eden firmalar personelleri çalıştırmaya devam ediyor. Ne yazık ki böyle düşünen esnafa! Ne yazık ki böyle düşünen patrona! Kendi canını ve çalışanının canını riske atmanın ne kadar para ile ölçülebileceğini aklımız almıyor. Toplu taşıma araçlarını kullanmaya mecbur olan çalışanın sağlığını kim düşünüyor? Gerçi işyerlerini kapatma kararı alan firmaların da personellere zorunlu yıllık izin ve ücretsiz izin verdikleri söyleniyor. Bunu yaparken de personelin onayı alınmıyor. Yani olan her türlü işe ve ekmeğe muhtaç vatandaşa oluyor. Çalışsa canı ortada, çalışmasa yine canı ortada! Biri sağlıktan, bir diğeri açlıktan…
Zor sevgili okur, çok zor. Asansör düğmesine bile basarken tedirginlik yaratacak bir virüs psikolojisi, virüsün kendisinden daha zor. Aç kalacakmışçasına alışveriş yapan insanları, tükenen makarnaları, kilo kilo alınan unları görmek panik atak hastası yapıyor insanı! Hal böyleyken işe gelip gitme isteği kalmıyor kimsede. Bu yüzden yetersiziz diyorum. Bu yüzden eksiğiz… Çalışanlara böylesi günlerde idari izin kullandıramayacak kadar, bunun tedbirini alıp mağduriyet yaşatamayacak kadar vicdanımız olmadığı için! Vicdan diyorum, çünkü paranın zaten her birinde var olduğuna inanıyorum.
Bir gün gerçekten bencilliği bir kenara bırakıp, yüksek kalite standartlarında imkânlar sunmaya başlarsak, toplumca bir şeyleri çok daha kolay atlatabileceğimize inanıyorum.