Stajyer kelimesinde kaba tabir bu, ama gerçekte olan ile teori hiç birbirini tutmamıştır. İşini öğretmek istemeyen bir üstü ve sonrasında oradan oraya koşarak gitmek zorunda kalan bir küçük işçidir. Biz böyle yapınca iş gücünün zorluklarını görüyor çıraklar, kalfalar ve ustalar artık yetişemiyor*.  Kıdem hep ondan önce işe başlamak ve sonrasında stajyerin kalıcı olmadığı inancı ile yapılan bir buyruk sistemidir. Bir atasözü ile de ekleyecek olursam “it ite buyurur, it de döner kuyruğuna buyurur” durumu açığa çıkıyor. Gelecekte üstün olarak tekrar gelebilecek bir potansiyele sahip olan bu gençlere bugünden hayat dersi mi verilmeye çalışılıyor, yâda şimdi biz buna bu şekilde davranalım da yarın o bize zaten günümüzü gösterir…

Aslında iyi bir eğitim ve saygı çerçevesinde stajyerler aldıkları eğitimleri uygulamaya dökebilseler, buna imkân sağlansa belki daha kolay iş akışları sağlanabilecek. Yine bir maalesef değil mi?...

Büyümemizi istemeyen güçler var değil mi? Ahhh o güçler büyümemizi istemezken bize yalan insanlıklar öğretmişler. Çırağından, kalfasına ve ustaya kadar, aşağılanan sürekli itilip kakılan bir gençte nasıl sağlam bir özgüven oluşabilir ki. Bildiklerini unutan, uygulama alanı kısıtlı. Sonra bu mühendisler neden ters olur bu amirler neden sinir bozucu. Onlar stajyerdi ve gördüklerini uygulamaktalar.

Yine geldik asıl meseleye, aslında var olan insan olmayı başarabilmekte. Ne kadar bunu yaparsak o kadar gelecek için daha güzel bir dünya inşa etmiş oluruz. Daha güzel bir dünya da görüşmek dileğiyle…

(*Yetişmek : Eğitmek ve olgunlaştırmak anlamında kullanıldı…)