Maalesef aklımızdan her geçeni açık açık yazamıyoruz, kelimelerimi seçiyorum… Dilime geliyor, ‘sabır’ diyorum.
Yüksekova’da şerefsiz PKK'nın, hain PKK’nın, kalleş PKK’nın yola döşediği patlayıcının infilak etmesi sonucu Üs bölgesinde görevli astsubay eşini ziyaretten dönen Nurcan Karakaya ve yanındaki 11 aylık oğul Mustafa Bedirhan Karakaya Şehit oluyor.
11 aylık bebek düşünün olabilir mi? 11 aylık bebekten şehit olur mu? Aklımı koru Allah’ım!
Mustafa bebeği kaç defa görmüştür babası? Mustafa bebek ile ne kadar zaman geçirmiştir babası? Bu 11 ay zarfında ne kadar yan yana olabilmişlerdir? Belki doğumuna bile gidememiştir babası… Asker baba, vatan için bebeğini bile görememiştir, eşine doyamamıştır, gözlerine bakıp ellerini yeterince tutamamıştır…
Yazıklar olsun buna sebep olanlara…
Aslında beni çileden çıkaran başka bir konu daha var. Size en büyük darbeyi vuranın tarafı, yaltakçısı, yandaşı nasıl olursunuz? Ortada bir bebeğin ve annesinin şehit olması söz konusuyken, olayın ana teması buyken, sizin gibi aciz insanların nasıl aklına siyaset gelir? Bu dediğim insanlardan bir tanesi hayatının mahvolmasını o tuttuğu tarafa borçlu. Buna rağmen o cümleleri nasıl kuruyor hayret ediyorum. Bu olayın ardına siyasi bir paylaşım yapıyorsanız samimi olmadığınızı düşünürüm, o Şehit bebek için asla üzülmediğinizi düşünürüm, Şehit anne için içinizin hiç sızlamadığını düşünürüm. Tek bir çıkarınız olduğunu düşünürüm. Tek derdiniz, ona buna bok atmak.
Eğer terörün bir sorumlusu varsa, güç kimdeyse, bunu var etmek kadar yok etme gücü kimdeyse o tarafa yüklenin…
Bebeğin ölümünün ardından Cumhuriyet Halk Partisi’ni sorumlu tutarak, bazı paylaşımlar yapanları gördüm. Hangi parti, oluşum olduğu mühim değil, ben aklınıza nasıl böyle bir şey geliyor onu merak ediyorum. Benim gözümün önünde sadece bebek şehidimizin tabutu var ve aklıma geldikçe gözlerim doluyor engel olamıyorum, bundan başka bir şey de düşünemiyorum.
Çok delikanlısınız, hani çok bilmem necisiniz, şucusunuz-bucusunuz ya hani sizden daha fazla Türk’ü seven-koruyan olmaz ya o zaman son seçimde HDP’yi meclise sokanı değil, HDP gibi bir partinin oluşmasına kim sebep olduysa onu sorgulayın ben de sizi alkışlayım. Yazıklar olsun çok çabuk unuttunuz, davullarla zurnalarla karşılanan PKKlıları. Dökülen gözyaşlarını, el ele tutuşup söylenen şarkıları… Ben o günleri asla unutmuyorum. İşte bir sorumlu arıyorsanız o günlere dönün.
Kendinize bir kılıf bulmak için CHP, HDP’nin son seçimde meclise girmesini sağladı gibi saçma salak bahaneler uydurmayın. Davullu zurnalı karşılamaları söyleyin arkasına da ‘CHP’de son seçimde meclise girmelerini sağladı, bunların hepsi sorumludur’ deyin ben de sizi alkışlayım. Yok öyle bir tarafa yaranmak, bir tarafınızı kurtarmak için başkalarına bok atmak. Sizin derdiniz o kadar belli ki, o mağduriyetinizin giderilmesi için küçük bir umudunuz var hala… Bu yüzden gerçekleri görmüyorsunuz, görseniz bile görmezden geliyorsunuz… 11 aylık Mustafa bebek sizin umurunuzda bile değil vicdanınız kurumuş bencillikten!