-Yahu senin durumun iyi. Neden kimseye yardım yapmıyorsun. Bak fırıncı fakirlere ara ara bedava ekmek veriyor. Kasap bazen Bedava et veriyor. Sen neden hiç yardım etmiyorsun?
Ressam tebessüm etti ama bir şey demedi.
Bu fakir bütün köyde sabah akşam ressamın aleyhinde propaganda yapıyor ve ressamı kötülüyordu.
Bir gün ressam hasta oldu . Kimse de onun yanına gelmedi ve sonunda ressam öldü.
Aradan bir kaç gün geçti. Artık ne fırıncı ekmek verdi fakirlere ne de kasap et verdi.
Sordular neden fakirlerin hakkını kestiniz?
Dediler ki her ay başı o merhum ressam bize para verip fakirlere ekmek ve et vermemizi söylerdi. O ölünce para veren kalmadı o yüzden.
İşte siz siz olun ama yaptığın iyiliği insanların yüzüne vurmayın. İnsanların bazıları seni kötü bilir kimileri ise sudan daha temiz ve berrak. Ne kötü diyenler sana zarar verir ne de iyi diyenlerin bir yararı olmaz. Önemli olan senin gerçek ve hakiki durumundur. Onu da bir tek Allah bilir. Kimseye karşı önyargılı olma. Eğer gerçek halini bilsen başka türlü davranırsın.
Boşuna denmemiş “parayla, imanın kimde olduğu belli olmaz,’’ diye. Ama bazı insanlar var ki; onlar en has müslüman, en iyi inanandır. Onun bunun imanını sorgular, açık gördüklerini cehennemlik ilan ederler. Kimi aydın, çağdaş geçinenlerde medeniyeti, çağdaşlığı kıyafette ararlar.
Her zaman derim; yaradanın kullarını eleştirip, yargısız infaz edip gıybet yapmak biz aciz kullarına düşmez. Herkes kendi vcdan kapısının önünü temizlemeli.