kale çi ve çarşı birden hareketlenirdi, köyden gelen kurukaysı ve kuruüzümcüler kaleiçinin caminin önündeki meydanda bunları satarlardı.Külek yoğurdu ve bal tereyağı da kale içinde en iyilerini alırdınız.Alış verişler hızlandıkça insanlarda da ramazan ayının heyecanı da saramaya başlardı.

Vakit namazlarında tüm camilerde cemaatte kendi kendine çoğalırdı.Hunat camisi , Cami Kebirde cemaat çoğaldıkça kapalı çarşıda da hareketlilik hızlanırdı.

Ramazan yaklaştıkça zamana göre yaz veya kış aylarına denk geliyorsa teravih namazı nerde kılınacak hesaplarda yapılırdı.Bağlarda eskiden her yerde cam olmadığı için önceden bir hocayla anlaşılır oda bir ramazan boyu bağlarda teravih namazı kıldırırdı.Nerde, kim, hangi hoca nerde teravih kıldırıcak önceden bilinirdi.Özellikle bir hafta önce hatimli kıldıracak camiler ramazandan önceki cuma hutbesinde imamefendi duyururdu.Hatimle kılmak isteyenler o camiye giderler, normal kılmak isteyenlerde kendi tercihlerine göre camileri seçerlerdi.Teravih namazlarına genelde arkadaş gruplarıyla gidilirdi.

Bu hazırlıklarla birlikte yaza denk gelen ramazanlarda yazlık sinemalarında izleyicileri artardı.

Özellikle teravi namazını hızlı kıldıranlar seçilirdi.Nedeni o akşamki sinema filmi kaçırılmasın diye.Bu hususda adı da Apollo ya çıkan çok hızlı kıldırmasıyla ünlü Cıncıklı caminin Hocası çok ünlüydü. Apollo o dönemde aya çıkan uzay aracının adıydı hızlı kıldırmasından dolayı bu ünvanı hocanın cemaati vermişti.Apollo Hoca tarivide nazını kılmaları için özellikle gençleri caminin dışında ‘sinemaya yetiştiririm’ seslenirdi.Teraviye Cıncıklı camiye gelen gençler  secdeye Sub demeden nasıl kalktıklarından anlamadan son sürat kılınan teraviden nasıl çıktıklarını bile hatırlayamadan yazlık şahin sinemasının önünde bulurdu kendini.

Şahin sineması şimdi meydanda Mimarsinan parkının girişinde otel oaln yerin heman yanındaydı.Yazları açılır açılmaz kendini sinemada bulurdu millet.Kayserinin televizyonun ve çeşitli eğlencelerin olmadığı dönemlerinde sinemalar çok mühüm bir işlev yapardı.Ailece , komşularla gidilir kimse kimseyi rahatsız etmeden an acıklı filimler izlenirdi.Kadınlar ertesi gün sinemaya gitmeyen komşularına ağlaya ağlaya filmi anlatırlardı.

Devamı gelecek...