Neydi Hümeyra ve diğerlerinin suçu? Benzer şeyler hepsi. Boşanmak istiyordur, beyimiz delikanlı ya, kimse onu terk edemez…  Uçkuruna sahip çıkamaz, aldatır kadını, kadın gitmek ister ‘kabullenip oturacaksın ya da ölürsün’ diyor… Bazısı da içiyor, dövüyor, sofrada neden yoğurt yok diyor, dövüyor. Yazıklar olsun be size, sizden hiçbir b.k olmaz, adam hiç olmaz. Adam dediğin kadının kendinden hiçbir farkı olmadığını bilir. Bakın kadın dünyaya size hizmet etmek için gelmedi, önce bunu kafanıza sokun. Sonra sizin kadar onun da karar verebilecek kadar beyne sahip olduğunu düşünün (birçoğunuzdan fazla olduğu da görülmüştür). Ayrıca fiziki olarak sizden güçsüz olmamız, beyin olarak sizden güçsüz olduğumuzu göstermez. Bu da sizin kadınlara yapacağınız şiddeti haklı kılmaz. Gücün sadece masum kadına yetti tabi.  

Aslında sorun ne biliyor musunuz? Bizim üzerimize yüklenmiş bazı sorumluluklar var (yani onların bizim üzerimize zevkle attığı) kadın yemek yapar, temizlik yapar, çocuklara bakar, erkeğin arkasını toplar, yatak odasında kadınlık(!) yapar. (bu da neyse buna kadınlık deniliyormuş, halk arasında ilginçtir)

Kadın kendi istemediği sürece bunların hiçbirini yapmak zorunda değil ve hiç kimse özellikle erkekler bu sebepten kadınları yargılama hakkına sahip değildir. Aklınıza sokun artık kadınlara sizin malınız gibi davranmaktan vazgeçin.

Kadının kendi kendine düşünebilip karar verebileceğini de sakın ha unutmayın… Erkek isterse gider, kadın sadece erkek isterse gider. Yok öyle kusura bakmayın. Kimse gitsin, boşansın demiyorum elbette. Hümeyra boşanmak istediği için katledildi. Kim bilir neler yaşadı… 

Şuanda kaç kadın korktuğu için kendini odasına kilitlemiştir, kaç kadın yatağın bir köşesinde sessizce ağlıyordur, kaç kadın korkusundan evden dışarı adım atamıyordur, kaç kadın baskıya zulme dayanmaya çalışıyordur…  Peki ya dışarıda kaç kişi hala erkeğim diye dolaşıyordur?

Siz kollarımızı bağladığınızı falan mı sanıyorsunuz. Bu düzen böyle gitmez arkadaş. Ben böyle düzene işte başkaldırırım sonra adına ne istiyorsanız onu diyin, benim vicdanım rahat. Değişmek zorunda bu düzen, ben bir cinayet daha yazmak istemiyorum. Sanmayın ki ben erkek düşmanıyım. Ben kadın erkek eşitliğini hayat felsefesi edinmiş kadın gazeteciyim. Kadına, erkeğe, hayvana, bitkiye canlı her ne varsa hepsine yapılan şiddetin karşısındayım. Bu düzeni değiştirmek için hepimizin bir şeyler yapması gerekiyorsa, ben üzerime düşen ne varsa yapmaya hazırım.