Kayserispor 1966 yılında kurulmuş 58 yıllık tarihe sahip Kayseri’nin gururu bir takım. Nice başarılara imza atmış ne zaman tökezlese de düşse de ayağa kalkmasını bilmiş büyük bir camia.

Şöyle geride kalan 20 sezonu ele alacak olursak ilk Süper Lig tecrübesini yaşadığı ilk sezon sıkıntılı geçse de ondan sonra Avrupa kupalarını hedefleyen takım haline gelmiş ve büyük takımlara futbolcu gönderen takım haline gelmişti. 
Herkesin hatırlayacağı üzerine Başkan Recep mamur, Genel Menajer Süleyman Hurma önderliğinde Kayserispor vardı. Ertuğrul Sağlam ile başlayan yükseliş Şota ve Tolunay Kafkas ile adeta başarı üstüne başarılı sonuçlar alan ve

Avrupa Kupalarına katılma hakkı kazanan Kayserispor vardı. Herkesin çekindiği bir takım haline gelmişti.
Ardından ciddi bir düşüş yaşamasına rağmen 1. Lige düşmüş ama aslan düştüğü yerden kalkar misali yeniden ayağa kalkmıştı.

Süper lige dönen Kayserispor bir türlü eski havasını yakalayamadı. Yapılan yanlış transferler yanlış hoca seçimleri de elbette etkili olmuştu. Ancak Başkanların ve yöneticilerinde bu işte payı yok muydu? Elbette ki vardı. Ancak geriye doğru baktığımızda nereden nereye diyesimiz geliyor. 

Ne futbolcular konusunda ne başkan ne de hoca konusunda bir türlü istikrar sağlanamadı. Kayserispor’da başkan yönetici hiç fark etmez bazı şeylerin yanlış gittiği gün gibi ortada. Yanlış transferler maliyetli futbolcular ödenemeyen paralar Sarı-Kırmızılı kulübün başına iş açtı. 

Ardından haksız fesihlerle transfer yasakları ardı ardına gelmeye başladı. Bu bir günde elbette olmadı. Erol Bedir’den gelen Berna Gözbaşı ile devam eden ardından Ali Çamlı ile bugünlere gelen Kayserispor’da yanlış hesaplar kulübü çıkmaza sürükledi. Yanlış hesap Bağdat’tan döner derler ancak Kayserispor’da maalesef dönmedi. Bunun en önemli göstergesi ise transfer yasağı, borç ve temlik arasında sıkışan ve eli kolu bağlanan Ali çamlı Genel Kurul kararı aldı.

Bugün geldiğimiz noktada Kayserispor’un Genel Kuruluna sayılı günler kaldı. Ortada ne aday var nede sahip çıkan. Ancak Kayserispor camiası bu takıma gönül verenler elbette ki sahipsiz bırakmayacaktır. Ancak elbet biri başkan olur düşüncesi hakim olsa da herkesin aklında tek bir soru var. Ya Genel Kurula kadar Başkan adayı çıkmazsa ne olacak?