Ekonomik kriz, enflasyon, pahalılık, zamlar...
Vatandaş artık günü kurtarmak için yaşıyor. Kasım ayının sonuna gelirken ve yeni yılı selamlarken zamlar da peşi sıra bizi takip ediyor.
Hayat pahalılığı, vatandaşların canına tak etmiş durumdayken bir de üstüne gelen zamlar da cabası...
Akaryakıt zamları, sigara zammı, alkol zammı, temel gıda ürünlerine zam derken daha yeni yıla girmeden vatandaşlar, zamların arasında boğulmak üzere...
Kimsenin geleceğinin garanti altında olmadığı böyle bir durumda, asgari ücrete yapılacak zamların da belirsizliğini koruması, vatandaşlarda stres oluşturuyor.
Herkesin öfkeli olduğu, kimsenin kimseye tahammül edemediği günler yaşıyoruz.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan'ın ekonomi hakkında açıklamaları ve enflasyonun düşeceğini belirtmeleri sevindirici bir haber gibi görünse de durum, vatandaşın nezdinde hiç de öyle gözükmüyor.
Kemer sıkma politikası vatandaşı zorlayabileceği kadar zorladı.
Artık insanlar, rahatça kaliteli alışveriş yapmak ve istedikleri araba ile eve sahip olabilmeyi istiyor.
Mevcut ekonomi şartlarında bu hayaller oldukça uzak görünüyor.
Ekonomik kriz, en çok dar gelirli aileleri etkiliyor.
Uzun vadede ekonomik planlar yapmak bir hayli zor olduğundan artık herkes günübirlik yaşıyor.
Bugünü kurtaran yarını düşünemiyor.
Umarım yetkililerin açıklamaları gerçeği yansıtıyordur ve kısa sürede bu pahalılık dizginlenir.
Çünkü vatandaşın artık bu düzene daha fazla dayanacak sabrı kalmadı.