Kimisi için ölene kadar yaşamaktır hayat, kimisi için de yavaş yavaş ölmektir. Kimisi için yaşamayı bilmektir, kimisi için ölüme gitmektir. Kimisi için de pişmanlıklarla doludur hayat. Geçirdiği eşsiz günlerin değerini bilmeden yaşamaktır. İnsanoğlu acımasız, insanoğlu çıkarcı, insanoğlu bencildir. İnsanoğlu böyle olduğu için pişman olan, hayatı boyunca keşke diyen en önemli, en değerli varlık olmasına rağmen, en mutsuz olabilen varlıktır.
Karşımıza sayısız yol ayrımı çıkarandır hayat. Ve bizim bu yol ayrımları için yaptığımız tercihlerdir kaderimizi belirleyen unsurlar. Ne zaman bencilliklerden, nefsimizin kölesi olmaktan kurtulup yaradana tüm kalbimizle sığınacağız? Ne zaman kaybettiklerimizin son anında yanlarında olacağız. Kaybettikten sonra ağlayarak mı dindirmeye çalışacağız acılarımızı. Yoksa sevdiklerimizi kaybetmeden önce son kez gözlerine bakarak mı elveda diyeceğiz. Çaresiz kaldığımız anlarda bize güç veren tek unsurun onlar olduğunu bilmeden yaşamaya devam mı edeceğiz. İnsanlar üzülür. İnsanlar ağlar. Ama boşluğa ağlarlar. Gidenin gelmeyeceğini bildikleri için ağlarlar. Haykırırlar. İsyan ederler. Ama giden zaten bir daha asla gelmemek için gitmiştir. Dünyevi olayların içinde çırpınıp duruyoruz hayatımız boyunca. İnsanoğlu nefes aldığı her an, sevgi, özlem, hasret değil de para güç yarar peşinde koşan robotlar olmuşdur. Gözümüz hep pişmanlıklardan sonra açılıp sonra yine o pişmanlıkları unutup tekrardan aynı hatalara devam ederek geçmeye devam eder.
Meşguliyetlerimiz değerlerimizin önüne geçmek zorunda mıdır? İnsanoğlu buna engel olamaz mı? Sevdiklerine bu ayrıcalığı tanıyamaz mı? Bu kadar zor mu bunu yapabilmek? Aslında nefes almak kadar yakındır sevdiklerimizle bağlarımız ama bu insanoğluna gökyüzüne dokunmak kadar zor gelir. Hayatımızın en acımasız düşmanı zamandır bence. Zaman öyle çabuk geçer ki hani deriz ya göz açıp kapayana kadar geçer diye işte hayat sevdiklerimizi de göz açıp kapayıncaya kadar kaybettirir ve yapabileceğimiz tek şey de gözümüzü ikinci kez açtığımız zaman gözümüzden akan damlalar olur.
Hayat böyledir işte değerini bilmeden geçer gider. insanoğluda öylece bakar o kalırken onu bırakıp gidenlere. Bana sorarsanız hayat mutluluklarımızı bastıran acıların görüntüsüdür. Peki ya sizin? sizin için nedir hayat?