Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ün attığı temellerin sağlamlığını idrak etmiş olduk. Tarihte ilk kez Tüm ülke aynı saatte evinde balkonunda istiklal marşı okudu. Televizyon Kanalları Cumhurbaşkanımızın Çocuklarla istiklal marşı okumasını canlı verdi.

Bu Millet İlelebet payidar kalacaktır.
Ne Mutlu TÜRK'üm diyene.
Korona ile dünyanın mücadelesini izliyoruz.
Ülkemizin mücadelesinin fert - fert içindeyiz.
65 yaş üstü ve 20 yaş altındaki vatandaşların evde kalmalarının 31 ilde hafta sonları evde kalmanın faydası görülüyor günlük pandamı raporlarında ölüm sayılarının iki haneli rakamlara döndüğünü izliyoruz.
Bu süreçte anlaşıldı ki sağlık çalışanlarımızın emek gayretleri ilim ve irfanları tüm dünyaya örnek oldu.
Allah Rahmet eylesin aziz ATATÜRK ülkeyi kurarken yaşanan salgın hastalıklarda derhal bilim insanlarını toplayıp salgın hastalıklarla mücadele için aşı üretim laboratuvarlarının derhal kurulması talimatını vererek ve beni TÜRK Hekimlerine emanet edin diyerek Bizim hekimlerimize dikkat çekmiştir.
Ramazan ayı münasebeti ile belediyeler kurdukları iftar çadırlarını elbette günün şartları gereği kuramamıştır kurması da mümkün olamamıştır.
Melikgazi Belediyesinin elbet teki başkan Mustafa Palancıoğlu’nun öngörüsü ile muhtaç sahiplerine iaşe temininde takdir ediyoruz.
Yine Talas belediyesinin bu pandamı döneminde İlçesine verdiği hizmet Mustafa Yalçın başkanın gönüller de ki yerini perçinlemiştir.
Mustafa Yalçın Başkan’da Talas ilçesi genelindeki boş arazilerin tarıma kazandırılması ve çiftçilere alternatif ürün ekimine yönlendirmek amacıyla kuru baklagiller tohumu ile desteklediğini de takdirle karşılıyoruz. Biz birbirine yoksuluna yardımı esirgemeyen milletiz komşusu açken tok yatılmaz diyen bir peygamberin ümmetiyiz. Bu hasletlerimizi de elbette yaşayıp yaşatıyoruz.
Nerede ise Bir Buçuk Ay’dır Eğitim Kurumları, MTSK’lar, SRC Kursları, Muhtelif Kurslar da pandamı dolayısı ile kapalılar.
Üzülerek belirtirsek bu kurumlar elbette kanun yönetmelik ve tüzüklerle MEB bağlılar fakat öğrencilerden aldıkları ücretle de hayatlarını idame ettirmek zorundalar bu kurumlara devletin her hangi bir yardım ya da teşviki söz konusu dahi olmamıştır.
Kısmi çalışma ödeneğinden kimi kurumlar istifade ederken kimileri de edememiştir.
Sayın Cumhurbaşkanımız elektrik, doğalgaz, su tüketimin de saat okumalarının öteleneceğini her ne kadar söylese de sayaç okumaları şehrimizde son hızla devam ediyor.
Evde kalan vatandaş zaman zaman ekmeğini de kendi yapıyor buda demek oluyor ki bu ay elektrik faturaları gaz faturaları bir hayli yüksek gelecektir.
Gelecekte kabarık faturaları ödeyemeyen vatandaşın yaşayacağı sıkıntıları hayal bile etmek istemiyorum.
Devletin vatandaş üzerindeki alacağına köklü bir çözüm faiz affı getirip uzun vadede ödeme takvimi çıkarması gerektiği kanaatindeyim.
Meclisten bir af geçti ama vatandaşın boğulduğu vergi, sgk, bağkur, belediye alacakları gibi birçok kalem hala afla yüzleşemedi.
Siyasilerin milletvekillerinin halkın bu sorunlarını bilmesi ve çare olması gerekirken hala bir ses çıkmaması da borç altındaki vatandaşı tedirgin etmektedir.
Adı üstünde Millet Vekili yani bizlerin vekilleri bizlerin yani her kesimden vatandaşın derdini bilmek derdini dinlemek ve derdine merhem olmak gibi bir sorumlulukları vardır.
Biz de bu şehrin sakinleri olarak vekillerin sessiz çoğunluğun sesi olmalarını bekleme hakkımız olduğunu vurguluyoruz.
Şu dönemde iş yerini kapatan esnafın Allah yardımcısı olsun
Özel şirketlerin bir kısmı çalışanını ücretsiz izne ayırıp kısmi çalışma ödeneğinden(az bir ücretle) yararlandırmak isterken.
Resmi kurumlardaki dönüşümlü işe giden personel de tabiri caiz ise çalışmadan devletten maaş almaktadır bu hakkaniyet ölçülerine uymayacak bir durumdur.
Son zamanlarda yiyecek temizlik malzemesi ekmek satan firmalar ve bunların iletişim içinde olduğu firmalar dışında hiçbir ticaret erbabının para kazandığı söylenemez.
Lokanta, kafe, berber, kuaför gibi işletmeler de yine zor bir süreç geçirmektedirler.
Şehrimizin siyasilerinden vatandaş olarak elbette beklentilerimiz olacaktır. Gelir kapısı kapanan esnafın elini rahatlatacak formüllerin hayata geçirilmesi için çaba ve gayret göstermelerini dört gözle beklemekteyiz.
Ankara büyük şehir belediye başkanı Sayın Mansur Yavaş'ın tarımsal alanları faaliyete geçirmesini dikkatle takip edenlerdenim.
Bu girişim bana bir zamanlar büyüklerimin tavsiyesi ile okuduğum bir takım kitapları hatırlattı. Bunların içinde Rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş’in 9 IŞIK, 9 IŞIK ve TÜRKİYE kitapları canlandı gözümde.

MHP’nin 9 ışık doktrini;
1-Milliyetçilik
2-Ülkücülük
3-Ahlakçılık
4-İlimcilik
5-Toplumculuk
6-Köycülük
7-Hürriyetçilik ve şahsiyetçilik
8-Gelişmecilik ve halkçılık
9-Endüstricilik ve teknikçilik
Demek ki Rahmetli Başbuğ un öngörüsü ve geleceğe ışık tutuşu çok önemli imiş
Şu dönemde daha çok ihtiyaç duyulan Tarım Kentleri ne kadarda doğru bir tespitmiş.
Başbuğ Alparslan TÜRKEŞ yıllar önce geleceği görerek "Tarım Kentleri" projesini hazırlayarak program haline getirtmiştir. Köylerdeki nüfusun zamanla şehirlere akacağını yıllar önce sezmiş ve “Kalkınmanın büyük merkezlerden çevreye doğru değil, çevreden başlatılarak büyük merkezlere doğru yürütülmesi lazımdır” diye belirtmiştir.
Güçlü yarınların teminatı için “YERLİ” ve “MİLLİ” plan, proje ve teknoloji hamlesini gerçekleştirmeliyiz anlayışıyla "TARIM KENTLERİ" projesini programa almıştır. Bu proje ile köylerimiz ekonomik ve sosyal yapı değişikliğine uğrayacaktır. Tarım kentleri, köy ve milli kalkınmamızın temel projelerinden birisi olacaktır demiştir. İşte şimdilerde gördük ki Tarım Kentleri bu ülkenin olmazsa olmazı imiş.
Umulur ki bu projeler yarınlar için bir an önce hayata geçirilir.
Kayseri Belediyeleri de tıpkı Mansur Yavaş gibi Tarım Kentlerine yönelmeleri benim şahsi kanaatim çok faydalı olacaktır.
Milletimizin çoğunluk kesimi maske sosyal mesafe ve temizlik kurallarına riayet edişi herkesi mutlu etmektedir.
Umulur ki korona sonrası günlerde de bu alışkanlıklar devam etsin.
1-2-3 Mayısta yine 31 ilde sokağa çıkmama yani evde kalma zorunluluğu olacak vatandaşlar 3 günlük ihtiyaçlarını son ana bırakmadan tedarik ederlerse sorun yaşanmaz.
Evde kalmaları sokağa çıkmamaları kişiler can sıkıntısı değil önemli tedbir olarak idrak ederse biz bu korona ile başa çıkarız Allah’ın izni ile.
Bu arada dünyada da değişiklikler oluyor ozon tabakası kendini onarıyor. Atmosferde ki delik kapanma noktasına gelmiş.
Yunus balıkları boğazda kıyılarda dolaşıyor.
Demek ki insanlar şu anda insanların yer küreyi tahribatı azaldı.
Korona tehdidine rağmen bu da iyi bir gelişme olarak tarihin sayfalarında yerini alacak.
İnsanlık çok farklı düşüncelerde birleşiyor.
Korona ile birtakım olgular baş gösterdi.
DEMEK OLUYORKİ!
Herkesin yemek yapmasını bilmesi gerekliymiş.
İş dünyasında çalışanlar ofise gitmeden evde de çalışabilirmiş.
Dünya insanların tahribatı olmazsa kendini hızlı bir şekelde yenilermiş.
Sağlık insan için en değerli olgu imiş.
Tüketim olmazsa petrolün hiçbir değeri yokmuş.
Kimilerinin hayran olduğu Avrupalılar çokta eğitimli değilmiş.
ABD dünyanın önde gelen ülkesi değilmiş.
Çin’in bir anda virüs savaşı başlatacağı ve dünyayı kasıp kavuracağını aklımızdan çıkarmamalıymışız.
Sağlıcakla Evde Kalalım…