Aman ne kadar önemli. Onun için çok ağır olacak sanki. Dün başka bir şey istediler. Bugün LCD televizyon yarın başka bir şey. Bu istekler hiç bitmeyecek. Ülkeyi bölme faaliyetleri hiç bitmeyecek. Bu gidişle ''Apo'yu'' içeriden çıkartıp BDP'nin başına geçirecekler. O da ülkeyi bölme faaliyetlerine dışarıdan, daha rahat devam edecek. Kimse buna şaşırmasın. Ülke günden güne bu kaosun içerisinde boğulurken Başbakan Yurtdışı gezmelerine ara vermiyor.

Utanmasalar ''şehit oldular'' diyecekler

Fransada 3 PKK'lı kadın öldürüldü Türkiye'de yer yerinden oynadı. Herkes bir isyanda. Askerimizi öldürmek için çabalayan, ülkemizi bölüp, parçalamak isteyen örgütün ölenlerine bir 'şehit' demedikleri kaldı. İstanbul'da, Antalya'da, Diyarbakır'da ve çeşitli yerlerde yürüyüşler yapıldı. Bu da neyin nesi!

Şehit veriyoruz, suçsuz insanlar ölüyor, yok yere insanlarımız heba olup gidiyor kimsenin sesi çıkmıyor. '3 tane yılan' ölmüş ülkede yürüyüşler yapılıyor. Başbakan yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç ise ölenlerin PKK üyesi olduğunu, Türk askerini öldürmek ve ülkemizi bölmek için çalıştıklarını umursamazca açıklama yapıyor. Açıklamayı olduğu gibi size aktarıyorum. "3 kadının böylesine sorgusuz sualsiz başlarına ateş edilerek öldürülmesi kimlikleri kişilikleri üzerlerine atılan suç ne olursa olsun tasvip edilecek bir şey değil. Bir insanın hayatına bu şekilde son vermek çok vahşice! Kötü bir olay üzüntü duyduk. Niçin öldürüldüklerine dair herhangi bir bilgimiz yok. Fransa'da üç kadının öldürülmesi olayını telin ediyorum" Açıklama ortada varın siz karar verin. Sayın Arınç kime ne kadar üzülmüş.

''Hrant Dink'' davası'na yargıtay'dan tebliğname

Dink'in cinayet davasına ilişkin söylemlerin bir türlü bitmemesi şaşkınlık veriyor. Yargıtay dava kapsamında 19 sanığa verilen karar ile ilgili tebliğname hazırladı. Hrant Dink'in öldürülmesinin 6. yılında cinayet ile ilgili bir düzenlenen Sempozyum öncesi konuşan Dink ailesinin avukatı Fethiye Çetin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın tebliğnamesini onayladı ve şunları söyledi, "Olması gereken buydu. Savcılığın kararının yerinde olduğunu düşünüyorum." Bu tebliğnamede ise ilginç şeyler yazıyordu. Tebliğname'nin önemli bir kaç kısmı şöyle;

''Son eylemin sıradan bir adam öldürme eylemi olmadığı, dosyadaki eylemlerin, devletin birlik ve bütünlüğünü bozmak, otoriteyi zaafa uğratmak, kamu düzenini bozup ülkede kaos, kargaşa ve güvensizlik ortamı oluşturmak, huzursuzluk ortamına zemin hazırlamak, ülkemizi uluslararası arenada sıkıntıya sokmak şeklinde amaçlarının olduğu açıktır.''

''Dosya kapsamından anlaşıldığı üzere, sanıklar tarafından gerçekleştirilen 19 Ocak 2007 tarihinde sırf başka din ve milliyetten olması nedeniyle Fırat (Hrant) Dink'in öldürülmesi, sistemli, planlı ve organize olarak bir örgüt faaliyeti kapsamında, devletin birliğini bozmaya yönelik eylemler olarak değerlendirilmelidir.''

''Libya Halk Cumhuriyeti gitti, ''Libya Devleti'' geldi''

Libya Halk Cumhuriyeti olan isim Libya Devleti olarak resmen değiştirildi. Devlet Başkanı Ali Zeydan ise modern devlete doğru bir adımın daha atıldığını söyledi. Peki, bu değişiklik ülkeyi modern mi yaptı? Muhammer Kaddafi'nin ölümü üzerine bir çok şey değişti. Yasalar, Yönetim, Sistem ve bunlar ile birlikte halkın durumu. Herşey iyi güzel ama halk artık eskisi gibi bolluk içinde değil. Halk bollum içindeydi, Kaddafi baştaydı, diktatördü fakat hak da aç değildi. Halkını doyuruyordu. Şimdi ise halk eski bolluğunu arar durumda. İsim değişmiş ne fayda halk artık bolluk içinde değil.

10 Ocak çalışan Gazeteciler günü

Biraz geç olacak ama ben yinede yazmak istedim. 10 Ocak günü facebook da bir yazı paylaşmıştım. ''Birini düşünün. Tek amacı insanlara doğru ve gerçek olanları anlatmak. O 'biri' Gazeteci'dir.'' Gazetecilik gerçekten çok kutsal bir meslek. Bu işi herkes yapamaz. Tekrar söylüyorum herkes yapamaz. Bu ülkede gazeteciler hak ettikleri değeri görmüyor. Bu yıl 2008'de kaldırılan yıpranma payı hakkını geri kazandılar. Bu bir nebze de olsa gazetecilerin yüzünü güldürdü. Ben gazeteilerin özgür bir şekilde çalışabilecekleri bir ortam olacağına inananlardanım. Genç bir gazeteci olarak bizlere daha çok hak verilmesini istiyorum. Çünkü gazetecilerin verdiği emek gerçekten takdir edilmeli.