Üzerindeki kıyafet ve davranışlarından köyden geldiği belli olan bir adam, son dakikada yetiştiği trene binmiş. Bindiği vagon dolu olduğu için oturacak yer bulamamış. Diğer vagonları da tek tek dolaşmış, hepsi dolu… Tam umudunu kestiği anda vagonlardan birinin boş olduğunu görmüş ve milletvekillerine aittir yazısını da fark etmeden, girip oturmuş. Biraz sonra, biri gelmiş ve adama çıkışmış;
– Ne işin var burada, çabuk kalk! Burası, benim yerim!
– Nereden senin oluyormuş, para verip biletimi aldım. Burası da boştu, niye kalkayım?
– Bak arkadaş, şu levhaya dikkat etsene burada milletvekillerine aittir diye yazıyor. Ben milletvekiliyim, sen kimsin?
– Hadi oradan be… Sen milletin vekili isen ben de aslıyım. Milletin aslı varken, vekilin ne işi var!
“Asıl olan değerini anladığında, vekil vekilliğini bilmek zorunda kalır.”
İşte böyle… Milletin vekili olabilmek ağır bir sorumluluktur. Milletin vekili olabilmek halkın yanında olabilmektir.