Öncelikle Savcılık, “Söz konusu tedbir, mağdur çocuğun korunması ve soruşturmanın sağlıklı biçimde ve süratle sonuçlandırılması amacıyla alınmıştır. Bu menfur olaya haklı olarak tepki gösteren herkesin, zaruri ve geçici nitelikteki yasaklama kararına en başta mağduru koruma hassasiyetiyle riayet etmesi beklenmektedir” denilerek çok doğru bir karara imza atıldı.

12 Şubatta Adana'da meydana gelen olayda, bir cani sapık olayı yaşandı. Yayın yasağı nedeniyle olayı anlatmayacağım ama sosyal medyaya iki çift laf edeceğim.

Bu yaşananların ardından patlamaya hazır bir bomba olan sosyal medya patladı gitti.

Nasıl mı? O yavrucağımızın öldüğü iddiaları ortaya atıldı, buna ünlü sanatçılar da dahil inanarak paylaşım üstüne paylaşım yaptılar.

Sonra cani sapığın nerede cezaevinde, hücrede mi kalıp kalmadığını kimse bilmiyorken, sosyal medya kullanıcıları adamı koğuşta öldüğü yalanını da paylaşınca artık her şeye inanır olduk.

Biz halkı bilgilendirme görevinde olan gazeteciler ise olayı teyit ettik, günlerce yalan iddialar olduğunu söyledik. Toplumu galeyana getirmeye çalışıldığını yazdık.

Tabi bu tepkiler çok gerekli, tabi artık idam geri gelsin ama böyle yalanlarla mağdur çocuğu ve aileyi yıpratarak değil.

Sosyal medyada hastanede yapılan paylaşımların hepsi yalan. Anlatıldığı gibi fiziksel olarak ağır bir durumu yok. Şu anda Hatay’a evlerine döndüler. Ama psikolojik olarak çok kötü olduğunu biliyor muydunuz?

Bir daha böyle iğrenç bir olay inşallah yaşanmaz ancak biz sosyal medya kullanıcıları olarak kendi çocuklarımızı kendi ailemizi düşünerek hareket etmeliyiz ve daha dikkatli olmalıyız…