21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü, gazeteciliğin önemine vurgu yapmak, gazetecilerin toplumun bir sesi olduğunu hatırlatmak ve gazetecilerin yaşadıkları zorluklara dikkat çekmek amacıyla her sene 21 Ekim’de kutlanıyor. 1860 yılında Osmanlı Devleti zamanında ilk özel gazete olan Tecüman-ı Ahval Gazetesi’nin yayın hayatına başlaması, 21 Ekim’in Dünya Gazeteciler Günü olarak seçilmesine neden oluyor. Gazetecilik mesleği, Türkiye’de ve dünya gündeminde yaşanan gelişmeleri araştırarak ve doğruluğunu tespit ederek topluma gerçek bilgiyi ulaştırıyor. Gazeteciler, basın meslek ilkeleri doğrultusunda doğru ve tarafsız gazetecilik anlayışı içerisinde kamuoyunu aydınlatmayı kendilerine amaç ediniyor.
Gazeteciler ülkenin bel kemiğidir
Bilginin hızlı ve doğru şekilde yayılması büyük önem arz ediyor. Gazetecilik mesleği bu yönüyle titiz bir çalışmanın yanında hızlılık, tarafsızlık ve objektiflik gerektiriyor. Gazeteciler, sadece masa başında değil aynı zamanda sahada da aktif bir şekilde rol alıyor. Topluma doğru bilgiyi ulaştırmak adına pek çok gazeteci hayatını riske atıyor. Savaş alanlarında, afet bölgelerinde, kriz anlarında kısacası hayatın olduğu her yerde gazeteciler vardır. Hayatlarını riske atmalarının yanı sıra çoğu zaman gazeteciler sansüre, baskıya ve tehditle de karşı karşıya kalabiliyor. Tüm bu zorluklara rağmen işlerini hakkıyla yapan gazeteciler, bir ülkenin bel kemiği olduğu kadar sağlam bir ayağıdır.
Mustafa Kemal Atatürk basının önemine vurgu yapar
Gazetecilik, bir milletin çağdaşlaşmasında ve demokrasiye olan inancın güçlenmesinde önemli bir araçtır. Gazeteciliğin önemine sıkça vurgu yapan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, ‘Türkiye basını milletin gerçek ses ve iradesinin doğduğu yer olan Cumhuriyet’in etrafında çelikten bir kale oluşturacaktır. Bir düşünce kalesi, düşünce yolu kalesi. Basın görevlilerinden bunu istemek, Cumhuriyet’in hakkıdır.’ sözleriyle basının ülke için önemini vurguluyor. Basının halk adına görev yaptığına ve basının topluma ışık tuttuğuna işaret ediyor.
Gazetecilik mesleği, vatandaşın sesidir
Gazetecilik mesleği, bilgilendirmenin yanında kamuoyunun sesini de duyurmak anlamına geliyor. Özellikle yerel habercilik, belirli kesimlerin birçok konuda sorunlarını dile getirerek gerekli mercilere vatandaşın sesini duyurmakta ilk basamakta yer alıyor. Gazeteciler, halk adına yöneticilere hesap sorar, adaletsizlikler hakkında kamuoyu oluşturarak gündeme getirir ve toplumun daha adil bir yer olmasına katkıda bulunur.
Kayseri’nin ilk Türkçe gazetesi ‘Erciyes Gazetesi’
Kayseri’de ilk gazetecilik mesleğini icra eden kişi Yunus Bekir olarak bilinir. 1868 yılında Kayseri’nin Dimidere köyünde doğan Yunus Bekir, 1910 yılında Kayseri’de ilk Türkçe gazeteyi Mutasarrıf Muammer Bey’in teşvik ile ‘Erciyes Gazetesi’ni yayımladı. Bekir, yalnızca gazete çıkarmakla kalmayıp aynı zamanda aldığı cerrah eğitimine bağlı olarak Kayseri’de memleket hastanesinin yapımında da etkili oldu. Kayseri halkına hem eğitim hem de sağlık anlamında pek çok katkıda bulunan Yunus Bekir, 1931 yılında Kayseri’nin Şarkışla İlçesi’nde vefat etti.
