Ekim ayı Meclis Toplantısı KTO Meclis Salonunda gerçekleştirildi. Toplantıya, KTO Başkanı Ömer Gülsoy’un yanı sıra, MHP Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, MHP İl Başkanı Serkan Tok ve KTO üyeleri katıldı.

MHP Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, KTO meclis toplantısında yaptığı konuşmada “24 Haziran’da milletimiz bize bir sorumluluk verdi. Memleket delisi, sevdalısı insanlarız, aklımız hep Türkiye hep Kayseri de. Böyle olunca milletimizin derdiyle dertlenmek ve sorunlara çözüm bulmak için asil vazifesi ne ise bunu yerine getirmekten geri durmayacağız” dedi.

“MHP OLARAK OPERASYONLARI DESTEKLEDİK”

İşte Özdemir’in o konuşması: “Suriye konusunda BM’nin yürütmüş olduğu çabalardın netice alınmadı. Bu krize siyasi yollardan çözüm bulma çabalarında başlanılan toplantıların yapıldığı dönem BM Suriye özel temsilcini Annan zamanında başladı. Cenevre süreci yaşandı. Burada Suriye sorununu çözecek neticeye varılamadı. Cenevre sürecinde çözüm bulunamaması sonrasında milli güvenlik noktasında en çok etkilenen Türkiye girişimleri ile üçlü zirve yapıldı. İlk Moskova’da oldu. Türkiye, İran ve Rusya ile Astana zirveleri başladı.

Astana süreci ise, Suriye ilk etapta çatışmaların azalması, güvenlikli bölgelerin kurulmasına imkan sağlandı. Bu süreçte 15 Temmuz ihanet günü sonrasında hemen başlatılan Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatı Türkiye’nin milli güvenliğinin tesis edilmesinde önemli adımlar oldu. Bizler de şimdiye kadar MHP olarak destekledik.”

AK PARTİLİLERİN SORUMSUZ ÇIKIŞLARI NEDENİYLE İTTİFAK OLMAYACAK”

Suriye konusunda Türkiye diplomasi anlamında önemli mesafeler kat etti. İdlib bunlardan birisiydi. 28 Ekim’de yine ülkemizin ev sahipliğinde Rusya devlet başkanı, Almanya başkanı, Fansa Cumhurbaşkanı ve BM temsilcisinin katılımı ile Cumhurbaşkanımızın katılımı ile yapılan toplantı önemli bir evreye girdiğini gösterdi. Ama bu yeterli değildir. PKK/PYD terör örgütü nerede olursa olsun, ister batıda, ister doğu da olsun. Türkiye için tehdittir. İmhası gerekir. Bu terör örgütünü kimin koruyup kolladığına bakmadan kararlığımızı ortaya koymalıyız. MHP aynı sebepten dolayı 24 Haziran’da Cumhur ittifakı ile seçimlere girdi. Yerel seçimlerde ittifak olmayacak. Bazı AK Partililerin sorumsuz çıkışları nedeniyle olmayacak. Ama Cumhur ittifakı önemlidir. Dış politika, terörle mücadele anlamında vermiş olduğumuz desteği aynı gayretle meclis zeminde yeni sistemin denge ve denetleme fonksiyonunun icra etmeyi sürdürmeye devam edeceğiz.

PAPAZ VE MAHKEME KARARI AÇIKLAMASI

Bir başka dış politika konusu. Ticareti etkileyen olay bir papazın salıverilmesidir. Yargı kararlarına MHP saygılıdır. Ama aynı yargı kararının milletin vicdanını sızlatmış olması hiç şüphe yok ki bizi mutlu etmedi. Türk yargısı, Türk milletinin vicdanını temsil eder. Vicdan ne diyorsa dinlemek lazım. Birileri bu papazı bahane ederek Türkiye’ye ekonomik savaş başlattı. Bu ekonomik savaşa karşı Türkiye yekvücut oldu ve toptan mücadeleye girdi. Böylesi dönemde Türkiye’nin kendi imajının korunması ve yargı bağımsızlığı tesisi önemlidir. Yargının bağımsızlığının olduğu gerçeğinin uluslararası alana verilmiş olmasını önemsiyoruz. Ancak Amerika bu manada diplomasideki iyi niyet göstergesi olacaksa. Türkiye’den beklenen konular varsa Türkiye’nin de beklediği adımlar vardır. Olmalıdır. Bizde büyük devletiz. Türkiye’nin gücünü kimse yana atmasın. 200 yıl önce ABD, Akdeniz’de gemi yüzdürebilmek için bizden müsaade alıyordu. Ülkeler arasında ilişkilerde eşitlik ilkesine riayet etmezseniz, karşı tarafın riayet etmesini beklemeyin. Öncelikle ülkemizin büyüklüğünün potansiyel gücünün farkında bizler olacağız ki diplomasi masasında elimizin ne kadar güçlü olduğunu göstereceğiz. Karşı tarafta bu farklılıkla hareket edecek.

FETÖ’CÜ ELEBAŞI TÜRKİYE’YE İADE EDİLMELİ

15 Temmuz’dan sonra hala Amerika’da bulanan Fetö terör örgütünün elebaşısın Türkiye’ye iade edilmiş değil. Çok sayıda üst düzey Fetöcü terörist Türkiye’ye iade edilmiş değil. Bakanlıklarımızın çok kapsamlı çalışmaları olmasına rağmen. ABD bu adımları atmadı.

HALK BANKASI ESKİ GENEL MÜDÜR YARDIMCISININ İADESİ YAPILMALI

Halk Bankasının eski genel müdür yardımcısı Hakan Atila. Maalesef Amerika da suçsuz bir şekilde ne yazık ki orada yürütülen mahkemece cezalandırıldı. Bununda iadesinin yapılması gerekirdi.

Genel başkanımız papazın mahkeme tarafından ceza alarak salıverilmesinden sonra yaptığı açıklamada bu noktalara dikkat çekti. Ne olursa olsun ülkemizin saygınlığının korunması esas alınmalıdır. Dış politika alanında vereceğiniz tavizlerin belki bir gün veya bir yıl sonrası için değil, 50 yıl sonrasında ne gibi sorun ve sıkıntılar doğuracağını tahmin etmelisiniz. Biz bu adımları atarken Türkiye’yi yönetme sorumluğunu taşıyanlara yaptığımız çağrıda temel hassasiyetimiz budur. Terörle mücadele ve dış politikada desteğimiz sürecek

“CEMAL KAŞIKÇI’YI İSTANBUL’A GÖNDEREN SEBEP NE?”

Bir başka konu. Türkiye merkezli konular. Acaba bölgesel bazda şimdiye kadar yaşananların haricinde yeni bazı gelişmeler ve senaryolar mı ortaya konuluyor. Bunu düşünmemize neden olan olaylardan biri Suudi gazetecilerden birisinin İstanbul’da başkonsolosluk da öldürülmesidir. Cemal Kaşıkçı Suudi kraliyet ailesi mensubu olan uzun yıllar kral Faysal’ın danışmanlığını yapmış, Suud rejimi ile ters düşüncede Amerika’ya geçerek burada bazı gazetelerde Suudi Arabistan ile ilgili yazılar yazan isim.

Basına yansıyan hali ile evlilik işlemleri için konsolosluğa gidiyor. Bu noktada kriminal boyutun bir kenara bırakalım. Cemal Kaşıkçı isteseydi bu tür işlemlerin hepsini Amerika’daki Suudi Arabistan elçiliğinde yapabilirdi. Başka elçiliklerde de olabilirdi. Cemal Kaşıkçı’yı İstanbul’a gönderen sebep ne idi. Bu olayın bahsinde Amerika’da hali hazırda büyük elçilik görevini yürüten şimdiki Suudi Arabistan veliaht prensinin kardeşi Amerika elçisidir. Burada kasıt vardır. Bu olaydan hemen sonra Arabistan Amerika hesabına Suriye’de PKK-PYD bölgesindeki alanların yeniden imarı için 100 milyon doları bu olaydan sonra para yatırmasının bir anlamı olsa gerek. Amerika, Kaşıkçı öldürülmeden önce Arabistan kralına seslenerek biz olmazsak görevde iki hafta kalamazsın dedi. Bununla ilgili yaptığı çağrıyı makul bir yere oturtmalıyız.

Bölgede Türkiye’nin ön göremediği senaryoların vuku bulma hali bizi sıkıntılı sürece sokacaktır. Şimdiye kadar hükümetimizin yürüttüğü doğru adımları içeren dış politikalar olsa da, bu olayla ilgili neler gelebileceği konusunda doğru yerde durmak doğru tahliller yapmak geleceğimiz açısından önemlidir. Faydalıdır.

“ELHAMDÜLİLLAH MÜSLÜMANIZ. ELHAMDÜLİLLAH TÜRK’ÜZ”

İç politikada geride bıraktığımız 10 günde önemli gelişmeler oldu. Danıştay 8. dairesinin almış olduğu andımızla ilgili karardır. Hepimiz hatırlıyoruz. İhanet süreci dediğimiz sözde çözüm süreci zamanında andımız kaldırıldı, okullarda yasaklandı. O dönem Türkiye’ye ne büyük sıkıntılar yaşattığı ve acılar çektirdiğini hepimiz biliyoruz. MHP olarak konuların bu boyutlara ve sıkıntılara geleceğin söyledik. Gelinen noktada bu yanlıştan dönülmesi gerektiği görüldü. Andımızın kaldırılması ve yasaklı konular arasına girdi. Türkiye’yi bu konuda Danıştay kararı ile yeniden bir tartışma içerişe çekmek isteyen çevreler olabilir. Andımız konusunda ve bunun içinde bulunduğu meselelerle ilgili milletin vicdanın nasıl karşılık bulduğuna bakalım. Elhamdülillah Müslümanız hepimiz. Ben Avşarım. Avşar mısın diye sorulunca Elhamdülillah Avşar’ız derler. Elhamdülillah Müslümanız. Elhamdülillah Türk’üz. Bu milletin evladıyız. Dolasıyla Türküm, doğruyum, çalışkanım sözlerinden bu milletin evlatlarının rahatsız olmasını düşünemiyorum. Bir zümre var ve kimler olduğu bellidir. Bunların okullarda okutulmasıyla ilgili bu manada farklı bir takım yorumlar ve değerlendirmelerde bulunmak milletimizin vicdanını sızlatıyor. Tıpkı Brunson krizinde olduğu gibi. Brunson salıverilmesinde olduğu gibi Danıştay 8. dairesinin verdiği kararı yetkisizlik çerçevesinde değerlendirenlere şunu söyledik. Brunson salıverilmesinde yargı kararına saygılı olunmasını bekliyorsanız ki, biz saygılı olduk. Neticede yargı kararıdır. Danıştay 8. dairesinin yetkisi var mı yok muydu bu tartışmalara bakmadan siz neden Danıştay kararına saygılı davranmıyorsunuz. Ki yargı kararıdır.

“EYT’LİLER İÇİN KANUN HAZIR”

İç gündem. Mecliste geçen hafta görüşülen bir siyasi parti tarafından gündeme getirilen emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili teklif. MHP emeklilikte yaşa takılanlarla alakalı seçim öncesinde hangi sözü verdiyse bugünde aynı noktadır.

Ne yazık ki bu konuyu çarpıtmaya çalışanlar olayın iç yüzünü doğru ifade etmemektedir. EYT meclise bir önerge getirildi. Bir komisyon kurulması ve sorunun tespiti ile sorun tespiti sonrasında genel kurula sunulması söyleniyordu. Bu süreç en az 6 ay da tamamlanırdı. Yerel seçimler girdiğinde yaz dönemi tatili katın. Sarkacağı dönem 2020 başı. Oysa EYT ile ilgili vatandaşlarımızla ilgili sorun net. Parti olarak bu konu hakkında kanun teklifi hazırladım. Gelin bu konuda samimi olmak istiyorsanız meclis çatısı altında bizim vereceğimiz kanun teklifine olur versin destek versin, bu kanun teklifine kabul vererek, vakit kaybı olmayan yasalaşsın. Hakları hak sahiplerine teslim edelim. Ama konuyu çarpıtma girişimde olanlar var ve MHP zan altında bırakma girişimi var.

HERKESE TEŞEKKÜR EDİYORUM

24 Haziran seçimleri öncesinde ekonomik bir savaş vardı. Bunun adı savaştı. Bu tabiri biz koymadık. Bu tabiri Türkiye’ye karşı ekonomiyi kullanmaya çalışmak isteyen sözde müttefikimizin başkanı adını koydu. Türkiye’ye karşı ekonomik savaş veriyoruz dedi. Burada halkımıza ve odalarımıza teşekkür ediyorum. Birilerinin sizi eleştirmesine rağmen hakikati el üstünde tutarak destek vermesi adına teşekkür ediyorum. Türkiye bu olaylardan dersler çıkarmalıdır.

EKONOMİK SAVAŞ İLAN EDİLDİ

Birisi size savaş açmışsa ekonomiyi kullandıysa burada zaaf sezdiğinden dolayıdır. O zaman Türkiye’ye zaafa düşürmeye hakkınız yoktur. Tedbirler ne ise el birliği ile almanız elzemdir. Bu anlamda hükümetin ortaya koyduğu yeni dönemde üretimin teşvik edilmesini önemsiyoruz ve devamını arzu ediyoruz. 2008 küresel seviyede bir krizdi. ABD merkez bankası dolar bastı. Dolar bolluğu vardı. Türkiye’ye yabancı yatırımcılar geliyordu. Türkiye’ye şimdide yabancı yatırımcı gelmeli mi? Gelmelidir. Ama makul bir politika izlenerek. Bu kaynakların doğru ve verimli şekilde kullanılması elzemdir. Üretim atağı ekonomisine geçmeliyiz. Üretimi teşvik etmeliyiz.

Model fabrika konusu önemlidir. Sayın bakan Mustafa Varank ile Almanya’da konuştuk. Detaylı bilgi aldık. Bunun Kayseri’de olması önemliydi.

Azim Deniz’i Vuran Saldırgandan İlk Açıklama! ‘Azim Deniz’i seviyorduk’ Azim Deniz’i Vuran Saldırgandan İlk Açıklama! ‘Azim Deniz’i seviyorduk’

KENDİ ADAYLARINI ÇAKARTACAK

Yerel seçimlerle ilgili Türkiye’nin girdiği gündem var. MHP saygıdeğer liderimizin buyurdukları şekilde her belediyeye, her ilçede kendi adayını çıkartacaktır. İttifak arayışımız yoktur. Partimizin bu başarısını ileriye taşıma adına çalışmalarını sürdürmektedir. Ankara ve İstanbul noktasında da önemli adaylar olacak. Kayseri’de de başarılı bir netice alacağımız sonucu ve inancını taşıyoruz.

KAYSERİ YÜREK SIZLATICI BİR DURUMDA

Şehrimizin sorunları ile ilgili seçimlerden bu yana çok şey söyledik. Ne yazık ki; Kayseri, Kayserililer, Kayserili esnafımız ve sanayicimiz şimdiye kadar oldukça fazla ilgisizlikten yakındı. Bu durumu kabul etmek gerekir ki; açık bir gerçektir ki; yürek sızlatıcı bir durum. Kayseri bu durumda olmamalıdır. Bunu söylerken Kayseri’ye hiçbir şey yapılmadı diyemem. Demek istemem. Haksızlık etmek istemem.

Kayseri’ye daha fazlası, daha iyisi, daha güzeli, şehrimizin potansiyelini daha fazla artıracak daha fazla öne çıkartacak ve örnek şehiriz. Şehre değer katacak, gelecek noktasında bizi ileri götürecek adımlar atılabilirdi. Bu adımlar ne olabilirdi. Biz bunun çabası içindeyiz.

ÇOK SÖZLER VERİLDİ AMA

Kayseri’nin lojistik merkezi olmasıdır. Bu önemlidir. Bunun olması içinde ulaşımla ilgili 21. yüzyılda Türkiye’nin kendi geliştirmiş olduğu pers fekti yansıtan büyük vizyonlardan da Kayseri kendi payını almalıydı. Edirne ile Kars arasında inşa edilen demir yolu projesi var. Çin tarafından ortaya atılan ve küresel sistemde de kabul gören bir kuşak yol projesinde orta kuşakta yer alamsı itibarıyla önemlidir. Ticaret şehri olan Kayseri’nin bu hatla bir bağlantısı bulunmuyor. Siz 21. yüzyılda en büyük ticari projeye Türkiye’yi ortak etmek isteyeceksiniz. İsteyelim. Doğrudur. Burada Türkiye’nin başarılı ve güçlü konum alması hedefleyeceksiniz. Doğrudur. Almalı. Ama tarihinden bu yana ticaretle anılmış şehri bu haktan mahrum bırakacaksınız. Burada sorun ve sıkıntılar var. Bu hatta Kayseri’nin bağlanması ile ilgili biran evvel dahil edilmelidir. Çök sözler verildi. Ankara Sivas arasında yüksek hızlı tren hattına Kayseri’nin bağlanması alakalıdır. Bu yolcu taşımacılığı ile ilgilidir ama gelecekte bunun nereye varacağını tahmin etmek zor değil.

KAYSERİ HIZLI TREN

En son verilen söz 9’uncu ayın sonuna kadar gerekli çalışmalar yapılarak sonuç alınacağı yönünde idi. Ne yazık ki; buda olmadı. Biz MHP olarak, mecliste Kayseri’yi temsil eden iki milletvekili olarak konuyu gündeme getirip takipçisi olacağız.

ANKARA NİĞDE OTOBAN YOLU

Bu konu sadece bu hatla ilgili değil. Ankara’dan Niğde’ye yapılan bir otoyol projesi var. Niğde yanı başımız. Otoyolun Kırşehir ile bağlantısı var. Bakanlığın planlarında bu var. Acaba bu otoyol projesi Kayseri’ye gelemez mi? Yada otoyol projesi Kayseri’ye gelmeli miydi? Evet gelmeliydi. Kayseri’de 3 OSB var. 1 milyon 350 binden fazla nüfus var. Birden çok üniversite var. Bölge hastanesi olarak Kayseri seçildi. Çevre illerden insanlar tedavi olmak, ticaret yapmak ve ihtiyaçlarını gidermek ve hatta turizm için geliyor. Ama Kayseri ulaşım noktasında diğer yerlerle kıyaslandığında potansiyeli düşük illere bakıldığında onlara göre bile çok geridedir.

Bu konuyu dikkate alarak mecliste soru önergesi verdik. Ama bakanlık halen cevap vermedi. Şimdi bakanlık bütçeleri geliyor. Mecliste ve komisyonda konuşuluyor. Bizde bunları orada soracağız.

ANTALYA KAYSERİ HIZLI TREN

2015 genel seçimlerinden hemen sonra MHP olarak ve AK Partide önemli bir proje vaadinde bulunuldu. Antalya Konya Aksaray ve Ürgüp ile Kayseri hattı olan yüksek hızlı tren hattı projesi idi. Turizm açısından önemlidir. Bu proje ile ilgili ÇED raporları yayınlandı. Ama projenin ne zaman bitirileceği ile ilgili somut gösterge yok. Ama bununda takipçisi olmamız elzem. Kayseri kış turizmi anlamında öne çıkan şehir. Tarih yine öylesine. Antalya’da yaz turizmi var. Kongre turizmi var. Konya inanç turizmi var. Ürgüp öyle. Bütün bölgeyi birleştirecek bu hat tamamlanırsa sürekli bir turizm geliri sağlayacaktır.

ERCİYES KAYAK MERKEZİ

Erciyes Kayak Merkezi ile ilgili yatırımlar yapıldı. Bunu önemsiyorum. Değerli buluyorum. Bu yatırımların başlangıcı ile söylenen ve gelinen nokta arasında fark var mı? Sizin takdirinize bırakıyorum. Erciyes daha büyük marka haline getirebiliriz. Eleştiri değil. Fikir ortaya koymak istiyoruz. Daha ileriye nasıl gidebiliriz. Bunları yakalamalıyız. Kayseri’ye nasıl katkı sağlayabiliriz bunun için arayışta. Kış turizmi tamam. Ama kongre turizmi için gerekenler yapıldı mı? Kışın insanların kaydığı, yazın gidip su içtiği, peynir aldığı, bal aldığı, mangal yaktığı bir yer mi? Yoksa Erciyes bugün gelinen noktada Davos ile rekabet edebilir seviyeye mi ulaşmalıydı? Vizyon budur. Adımlar atılırken büyük düşünülmeli. Büyük bir milletin evladı isek büyük işleri yapma ve gerçekleştirmek zorundayız. Ulaşmış olduğumuz seviye ortadadır.

FETÖ İLE İLGİLİ YARGI KARARI ELEŞTİRİSİ

Vicdanımı sızlatan bazı yargı kararlarını anlatmak isterim. 15 Temmuz’dan bu yana çok süre geçti. Türkiye Fetö ile mücadelede önemli mesafe kat etti. Etmelidir. Fetö’nün bütün unsurları, özellikle devletin içine sızmış olanlar temizlenmelidir. Yargı milletin vicdanını yansıtan doğru kararlar vermelidir. Kayseri’ye baktığımızda son zamanlarda verilen yargı kararları iç sızlatıcı bir halde. Kimilerinin ifade ettiğine göre delil yetersizliği deniyor. Oysa müspet delillerin ortada olduğu emniyet teşkilatının yapmış olduğu çalışmalarla beraber meydanda bulunuyor. Bu anlamda da herkesin üzerine düşeni yapması gerekir. MHP en başından beri FETÖ ile açık bir mücadele içine girmiş ve Türkiye bu tehdidin ne olduğunu genel başkanımız yıllar öncesinde bunu beyan etmiş, açık yürekli siyasetçidir. Kayseri’de verilmiş kimi yargı kararlarına saygı duyuyorum. Ancak gerçekten yadırgadığımı da ifade etmek isterim.”