Bir kuytu manastırda duâlar gibi gamlı,

Yüzlerce ağızdan koro hâlinde devamlı,

 

Bir erganun âhengi yayılmakta derinden...

Duydumsa da zevk almadım İslav kederinden.

 

Zihnim bu şehirden, bu devirden çok uzakta,

Tanbûri Cemil Bey çalıyor eski plâkta.

 

Birdenbire mes'ûdum işitmek hevesiyle

Gönlüm dolu İstanbul'un en özlü sesiyle.

 

Sandım ki uzaklaştı yağan kar ve karanlık,

Uykumda bütün bir gece Körfez'deyim artık!

Yahya Kemal

*

İncecikten bir kar yağar

Tozar Elif Elif diye

Deli gönül abdal olmuş

Gezer Elif Elif diye

Karacaoğlan

*

Bir beyaz lerze, bir dumanlı uçuş; 

Eşini gaib eyleyen bir kuş 

gibi kar 

Geçen eyyâm-ı nevbahârı arar...

Göklerden emeller gibi rîzân oluyor kar, 

Her sûda hayâlim gibi pûyân oluyor kar.

Cenab Şahabettin

*

Karın yağdığını görünce 

Kar tutan toprağı anlayacaksın 

Toprakta bir karış karı görünce 

Kar içinde yanan karı anlayacaksın

Sezai Karakoç

*

Lambayı yakma, bırak!

Kalbe bir bıçak gibi giren hatıraların

dilsiz olduklarını anlıyorum.

Kar yağıyor

ve ben hatırlıyorum.

Nazım Hikmet

*

Sesin nerde kaldı, her günkü sesin,

Unutulmuş güzel şarkılar için

Bu kar gecesinde uzaktan, yoldan,

Rüzgâr gibi tâ eski Anadolu'dan

Sesin nerde kaldı? kar içindesin!

Ahmet Muhip Dıranas

*

Kış gelince kar düşer

Yürek yanar kor düşer

Sevda denilen ateş

İki kalbe bir düşer 

Türkü (Ankara Yöresi)

*

İçlenme tabiattaki yekpare kederden, 

Yas tutma dağılmış diye kuşlarla çiçekler. 

Onlar dönecektir yine gittikleri yerden, 

Onlarla giden günlerimiz dönmeyecektir.

Faruk Nafiz Çamlıbel

*

getirir akla çocukluktan bilinmez hangi soruları 

kar gecesi uyandırır ölüme değgin korkuları 

yalnızlık bir samanyoludur genişler düşüncede

Attila İlhan

*

Dünyanın en uzun hüznü yağıyor 

Yorgun ve yenilmiş insanlığımızın üstüne 

Kar yağıyor ve sen gidiyorsun 

Ağlar gibi yürüyerek gidiyorsun

Erdem Bayazıt

*

Zemheri de uzadıkça uzadı,

Seni, baharmışsın gibi düşünüyorum

Ahmet Arif