Mahfi Eğilmez: Bir ülkede faiz, kur ve enflasyon birlikte artıyorsa sorunu ekonomi teorisinde değil ekonomi uygulamasında aramak gerekir.

Hüseyin Hatemi: Düşümde Bekri Mustafa’yı gördüm, boradan kaçarken tayfuna tutulmayın imanım! Buyurdu.

Mehmet Öğün: Ölçülebilenin mutlak iktidarı, görünmezi değersizleştiriyor. Şehrin belleği geometrinin izin verdiği şekilde formatlanıyor; ilmek ilmek örülerek çoğalan hatıralar sığınacak yer bulamıyor.

Ahmet K. Han: Bir Amerikalı yorumcunun da söylediği gibi, ABD’nin “şahin” Dışişleri Bakanının Kuzey Kore’ye nükleer silahlardan “arınma” karşılığı ekonomik yardım teklifi tam da İran’la iptal ettikleri anlaşmanın aynısı. Üstelik İran ekonomik olarak kendi kendisine yardım edebiliyor. İkiyüzlülük!

Bu durumda İran’ın en büyük hatası gerçekten nükleer silah sahibi olmamış olmak. Uluslararası sisteme ve aktörlere verilebilecek en kötü be uluslararası genel güvenliği ciddi tehdit altına alan işte bu yaklaşım.

Navikov: ABD'li diplomatların ve politikacıların mevcut agresif emperyalist tutumları, ABD'yi geri dönüşü zor bir siyasi yalnızlığa itiyor. Artık diplomasiye bile önem vermiyorlar. Bu saygısız, düşük ahlaklı, narsist yenidünya devletinin yaydığı kanser tüm dünyayı tehlikeye atıyor.

Asım Cüneyd Köksal: İnsan tariflerinden biri: "İnsan alışabilen ve unutabilen varlıktır". Nitekim "İnsan"ın kökeni ya "ünsiyet", ya "nisyan"dır.

Kaan H. Ökten: Müthiş... "... mücerret ruhlar olmuştuk ve zaman denizinde terkettiğimiz hayatın hatıraları ile mahzun ve onlarla baştanbaşa dolu olduğumuz halde bir müntehaya doğru gidiyorduk." – A. H. Tanpınar ("Karanlıkların Tadı") [münteha "son" demek]

Alp Bey, Yürüyen TDK: İtalyan sözlükçü Giovanni Molino 1641 tarihli sözlüğünde, Osmanlı’nın dili olan Türkçenin bu devletin sınırları içinde 55 krallık ve beylik, 33 ulus tarafından günlük iletişimde kullanıldığını söyler. Yani "Osmanlıca" diye bir dil hiç olmadı, o dil her daim Türkçeydi.

Tanpınar Merkezi: Nilgün Olgun: “Osmanlı yok etmeyi değil, var olanın üzerine yeni bir şey eklemeyi tercih ederdi.”

“Mimar Sinan iyi bir orkestra şefiydi.” Dr. Olcay Aydemir

Leman Deniz (Cumhuriyet Gazetesi’nin, “Çok üniversite bol işsiz” yazısının linkini paylaşırken) Nicelik artarken nitelik azalıyor...

Seda Özen: 2017 yılında World Architecture Festival’de The Chinese University of Hong Kong’dan bir ekip “Deprem Sonrası Guangming’in Rekonstrüksiyonu” projesi ile 1.lik ödülü aldı. Prof. Edward NG Diyarbakır ve İstanbul’da kerpiçi geliştirme deneyimlerini anlatacak.

Ekrem Işın: Örs ile çekiç arasında yaşama alışkanlığı, tabiatımızı sertleştirmedi, tam tersine yumuşattı. Eğilip bükülen insanlar kalabalığı olduk.

Tolga Yıldız: Üretimin bir ağa bağlı olması, bir merkezden yönetilmek anlamına gelir mi, gelir. Ama o ağı hack'lemek fırsatını da verir. İnternet, mülkiyet ilişkilerinin altını oymaktadır. petro-dolar sistemini içine sindirip interneti şeytanlaştırmak ise çok ciddi bir kafa karışıklığıdır.

Kirilov: ''Çelişik gibi görünse de, yalnız kalabilme yeteneği sevebilme yeteneğinin tek koşuludur.'' (s.106) Erich Fromm, Sevme Sanatı