Kayseri Akören'in Uzunyayla Köyü'nden olan eski manken, oyuncu ve sunucu Deniz Akkaya, sosyal medya paylaşımları ve açıklamalarıyla ön plana çıkmaya devam ediyor. Sık sık Türkiye’de adaletsizlik yaşandığını dile getiren Akkaya, bu defa devlete çağrıda bulunarak açlık grevine başlayacağını açıkladı.
Kayserili Çerkes kökenli bir ailenin kızı olan eski manken Deniz Akkaya, son günlerde 16 yaşındaki kızıyla yaşadığı problemlerle gündeme geldi. Kızıyla yaşadığı sorunları magazin gündemine taşıyan ve sosyal medya üzerinden hayatına dair her şeyi paylaşan Akkaya, bu defa da devlete seslenerek kendisine adaletsizlik yapıldığını ve bu durum devam ederse açlık grevine başlayacağını söyledi.
‘Hayatımdan üç gün kaybettim, bana üç gün borçlusunuz’
Akkaya, devletin yapması gereken yardımları vatandaşlar olarak kendilerinin yaptığını belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Ve sevgili devletim, sizin yapmanız gereken yardımları vatandaş olarak yeri geldi defalarca kez cebimden yaptım. Utanmadan ırgatlık, utanmadan hamallık yaptım deprem bölgesinde. Senelerdir bu ülkenin altını kazan misyoner okuluna ait bir tane adam gibi belge bulamadınız, yine ben gönderdim, ondan sonra zaten gereken yapıldı. Şimdilerde düşman kesildiğiniz fenomenlerin, göstere göstere bu milletin milli servetini çalarken, bir tek ben konuştum. Bunun için hayatımdan üç gün kaybettim, bana üç gün borçlusunuz. Şimdi evladım ile sınanırken karşıma geçip, bu kara paracıların utanmaz şerefsiz avukatı, o üç günü suç kaydı olarak gösterebiliyor. Bakırköy Cezaevi’nde geçirdiğim o üç gün karşılığında toplum kara paranın ne olduğunu sayemde öğrendi."
‘Bedelini devletim bana denetimsiz yetkilerin kucağına bırakarak ödetti’
Akkaya, son günlerde yaşadıklarını aktararak sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Ben bugün velayeti dördüncü kez kazansam da, arka kapıdan dolanıp, yargıda türlü usulsüzlüklerle bir aydır tüm davaları kazanıyor olmama rağmen denetimsiz yetkilerin keyfi için bir aydır özgürlüğüm kısıtlanıyor. Sabah dörde, beşe evime baskına gelinir gibi geliniyor. Yeri geliyor günde dört kez kapım çalıyor. 47 yaşındayım, modellik mesleğine imzamı attım, televizyonda en az oyuncular kadar tekelleşmenin olduğu yerde, magazin gibi saygı görmeyen bir yerden üçüncü kez hiçbirinin yapamadığı ve alamadığı bu bilgiler bana kuşlardan gelmiyor elbet. İnsanların güveni ancak omurgalı kişilere nasip olur. Hiçbir vatandaşınızın cesaret edemeyeceği, zaten ulaşamayacağı ve zahmet edip de elini taşın altına koymayacağı konular için yeri geldi tehdit edildim. Ama görüyorum ki nafile bir çabaymış. Yaptığım tüm fedakarlıkların karşılığını bedel ödeterek beni iyi insan olmaktan vazgeçirdiğiniz için çok teşekkür ederim. Profesörlerin bile, bu karar nasıl alındı ve neden kalkmıyor sorusuna cevap veremediği yerde, beni artık bir salın da ben de bu ülkeden gideyim. Dürüst, çalışkan, vergisini sonuna kadar ödeyen, cesur ve dimdik bir kadın olmanın bedelini devletim bana denetimsiz yetkilerin kucağına bırakarak ödetti.”
‘Bu karar Türkiye Cumhuriyeti için bir kara lekedir’
Mal varlığına ulaşamadığını ve özgürlüğünün kısıtlandığını belirten ünlü manken, “Hiçbir hakkı olmadığı halde kokain, alkol ve kumar bağımlısı bir adamın iki dudağı arasından çıkan sözleriyle ben kendi mal varlığıma ulaşamıyorum. Bu karar Türkiye Cumhuriyeti için bir kara lekedir. Bu hatadan artık dönülmesini rica ediyorum. Bir aydır özgürlüğüm kısıtlanıyor, altı aydır mal varlığıma ulaşamıyorum. Bu hafta da bu şekilde yargıda adaletsizlik göstere göstere devam ederse açlık grevine başlayacağım, bu konuda net karar aldım. Tamamen insan haklarına aykırı konulmuş bu tedbir, bir yargı mensubunun olayı iyice kişiselleştirmesi ile tamamen rayından çıkmış durumdadır. Aylardır hukuki haklarımızı arıyor olmama rağmen, kanunlar benden yana olsa da karar bir şekilde verilmiyor. Yılbaşı öncesinde yapacağımız yatırımlar, gelecek 15 sene benim ve ailem için çok önemliydi ve biz o treni kaçırdık. İnanılmaz üzgün ve öfkeliyim” dedi. ‘Mallarımıza resmen mafyavari bir şekilde çöküldü’
Kazancına ve ailesinden kalan mallara el konulduğunu söyleyerek şu ifadelere yer verdi:
“Vergilendirilmiş kazancıma ve ailemden kalan mallarımıza resmen mafyavari bir şekilde çöküldü ve denetim mekanizmaları bunu izliyor. Bu olay çözülene kadar atacağım son mesajdır. Umarım bir gün ülkemizde adalet uğrar, çünkü artık adalet sisteminde herkes bireysel kararlar verebilecek kadar korkusuz ve özgür"
