Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada tutuklu sanıklar E.G., K.E., M.Z.G., O.Ö. S.B.B. ve Ü.Ö. ile tutuksuz sanıklar A.C., A.D., A.C. M.A., M.T., M.A., S.D., Ş.B. ile T.A. ve avukatları hazır bulundu.
"Fetullah Gülen'e Osmanlıca mektup yazmaya çalıştım"
Asker emeklisi olan ve bomba imha uzmanı olduğunu söyleyen tutuklu sanık Ü.Ö. "Darbeyi ilk başta Fetullahçı grubun yaptığını düşünmüyordum ama şimdi düşünüyorum. Muhterem F.Gülen hocama yazılı mektup ile ilgili olarak ise onun Osmanlıcanın unutulduğuna dair açıklamalarını görünce Osmanlıcaya merak sardım. Osmanlıca merakımdan dolayı bir mektup başlangıcıdır, sadece Osmanlıca yazmayı denedim. Devletime, milletime bağlıyım. Askeriyeden emekliyim. Kocaman kütüphanemde 3-5 tane kitap çıkması beni silahlı terör örgütü yapmaz. Bomba imha uzmanıyım, evimde bulunan notlar bundan kaynaklı. 21 yıldır psikiyatri hastalığı olan bir insanım" dedi.
"Kurban bağışlarını Abdurrahman Haskaraman'a vermiştim"
Tutuklu sanık S.B.B. ise "Adı geçen derneğe gıyabımda üye olduğumu düşünüyorum. Kız kardeşimin düğününde 1 dolar satın aldım, dağıttıktan sonra kalanları evde hatıra olarak sakladım. Ali isimli şahıs beni oturmalara davet etti, ben de bir kaç kez katıldım. Kimse Yok mu Derneği'ne bir kaç kez 600 TL değerinde kurban bağışı yapmıştım. O dönemde paraları Abdurrahman Haskaraman'a vermiştim" diye konuştu.
"17-25 Aralık'tan sonra dernekten ayrıldım"
Tutuklu sanıklardan O.Ö. de örgüte sempati duyduğunu ancak üyesi olmadığını belirterek, "By lock kullanmadım, zaten savcılıkça yapılan araştırmada kullanmadığım ortaya çıktı. Ben halı işi ile uğraşıyorum, Abdurrahman Haskaraman'ın ricası ile Kimse Yok mu Derneği'ne üye oldum. 17-25 Aralık'tan sonra ayrıldım" şeklinde konuştu.
"Toplantılardaki kişilere mal satardım"
Dönemin Kimse Yok mu Derneği Başkanı Hacı Osman Büyükata'nın teklifi ile derneğe üye olduğunu belirten sanık M.Z.G. savunmasında "Derneğin hiçbir toplantısına katılmadım.Gıda toptancısıyım. Alaattin İslamoğlu dostumuz olurdu. Beni sohbet toplantılarına götürmüştü. Oradakiler ile tanışmamı, bu sayede mal satabileceğimi söyledi. Fatih Setenci ile tanıştım. Onlara mal verirdim. Tüm cemaatler ile aram iyiydi, bunlarla da iyiydi. Bir ton mal alırlardı, bir ton 100 kilo gönderir, biz de öyle yardımda bulunurduk" ifadelerini kullandı.
Kimse Yok mu Derneği Başkan yardımcısı olan tutuklu sanık K.E. ise "2014 yılında derneğe gittiğimde duvarlarında devlet protokollerinin fotoğraflarını görünce etkilendim. İnsani, dini yönden üyeliği kabul ettim, sonrasında başkan yardımcısı oldum. Sürekli olmamakla sohbet toplantılarına katıldım. İlk defa 15 Temmuz'da bu örgütü daha iyi anladım. 16 Temmuz'da da dernekten istifa ettim" dedi.
"Gül ile Özhaseki'nin dernek yeleği ile yardım dağıttıkları fotoğraftan etkilendim"
Mali müşavir olan E.G. de dernekte duvarlarda bulunan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ve dönemin belediye başkanı Mehmet Özhaseki'nin dernek yeleği ile yardım yaptıkları fotoğrafları gördüğünü belirterek, "Biz de böyle bir dernekte yönetici olduk. İşim gereği 10 tane hattım var, hepsini ben kullanmıyorum, by lock yüklemedim, kullanmadım. Bank Asya gösterilerinde 15 dakika bulundum" şeklinde konuştu.
3 tanığın dinlendiği davada mahkeme verdiği ara kararda tutuklu sanıklar O.Ö. ile S.B.B.'nin tahliyelerine, tutuklu sanık Ü.Ö.'nün Adli Tıp Kurumu'na sevkine karar vererek, duruşmayı
