Asıl mesele neyin,kimin olduğu değil ,mesele hissedebiliyor muyuz? Mesele, farkında mıyız? Mesela, manavdan sebze alırken hiç içinize çektiniz mi kokusunu. Ya da bir kitap karıştırırken önce kokusunu içinize çekip hissettiniz mi?
Muhakkak duymuşsunuzdur her bireyin kokusu farklıdır.Düşünsenize ne eşsiz ne muazzam bir durum. Hiç aklınıza geldi mi, birini çok özlediğimizde, "burnumun direği sızladı" deriz. Birçok şeyde olduğu gibi, bunu da düşünmedik tabi, neden dediğimizi.
Burnumun direği sızladı deriz, çünkü; çok özlediğimizde bilinçaltımız kokusunu anımsar ilk önce, yanınıza değildir ama kokusunu hissettiğiniz an mesafeler ortadan kalkar bir anda. İçinizi saran o duyguyu sizde hissediyorsunuz şuan sevgili okur farkındayım. Dünyaca ünlü parfüm markaları nasıl ün yaptı sanıyoruz ,neden bu kadar çeşit üretiyorlar sanıyoruz...
Bu yazının üstüne belki bunu düşünürüz. Bugün nereden geldi Koku hakkında yazmak düşüncesi ise, bir anda bir sözü anımsamamla belirdi.
Karl Lagerfeld'in "Koku hayatın anlarını yeniden hayata geçirir." O halde sevgili okur, sözlerimi Christian Dior'un sözüyle tamamlıyorum. "İnsanlara koklayabilecekleri kucak dolusu çiçek vermek istedim, herkes kendi seçtiği çiçeği, koklamak istediğini koklasın