Kentsel dönüşüm çalışmalarında Melikgazi Belediyesi, sosyal konut projeleri yaparak arsa sahipleriyle anlaşma yoluna gitmeye çalışıyor. Burada önemli olan mülk sahiplerinin gönül rızasını belediyenin ne derece de kazanmış olması. Yukarı Battalgazi Mahallesi’ne yapılmış 95 metre kare alana sahip 2+1 sosyal konut evlerine belediye şaşırtan büyüklükte arsa talep etti. 200 metre kare arsası olan (yanlış duymadınız) vatandaşlara, 95 metre karelik küçük evleri vermeye çalışıyorlar.
Maddi durumu kötü olan ve yıllardır bu gece kondular da zor şartlarda yaşayan insanlardan bazıları, evlerinin durumunun kötü olması hasebiyle evlerini bu fahiş arsa talebi karşısında kabul ediyor. Yani mecburiyet, rızanın önüne geçmiş oluyor. Bu durumu da kullananlar iyi kullanıyor. Gönül rızası olmadan bu durumu kabul eden bazı mülk sahiplerine, bu da yetmezmiş gibi kat parası derdi ile karşı karşıya bıraktırılıyor. Belediye yaptığı bu sosyal konut evleri sanki çok büyükmüş ve değerliymiş gibi görüp 200 metre kare arsa talep ederken, sanki vatandaşın arsası değersizmiş gibi muamele etmesi çok yanlış. Belediye yetkililerinden bazı kişilerin dalga geçer gibi bu insanlara karşı egolu tavrına değinmek bile istemiyorum. Kendilerinin sadece evlerinin salonlarının büyüklüğündeki, 95 metre karelik bu kümes evlere insanlara çok değerli ve büyükmüş gibi göstermesi çok sakat bir kafanın ürünü olsa gerek. Bu insanlar zengin olsalar zaten bu mahallelerde yaşamazlar. Kat parası, tapu parası, eksik arsa fark parası diye insanların boynuna yüklenen bu yük, yöneticilerin boynuna büyük vebal olarak kalabilir.
Belediye, Melikgazi ilçesi sınırları içerisindeki bazı mahallelerdeki yapmış olduğu evlere, 150 metre kare arsa isterken, bu mahallede neden bu derece fahiş arsa talep ediliyor? 75 metre kare arsası olan bazı arsa sahiplerine bile bu şekildeki 2+1 evleri vermek neyin adaleti? Bu insanlar eti ve tırnakları ile kazanıp, yemeden içmeden zorluklarla bu arsaları alırken, kendilerine bir yatırım bir gelecek umuduyla bakmıştı. Bu umutları, insanların kursaklarına bırakıp, hak edilmeyen şekliyle istekte bulunulması neyin nesidir?
Kocasinan Belediyesi Yunus Emre Mahallesi’nde takdire şayan ve adaletli bir tavır ortaya koyarak vatandaşların yüzde 100’ü ile gönül rızasını kazanarak anlaştı. Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, 250 metre kare arsası olan vatandaşlara, 170 metre karelik 3+1 ev vermeyi taahhüt etti. Melikgazi yapmış olduğu bu evlere altın varank mı takıyor da, böylesine bir istekte bulunuyor?
Mahalle sakinlerinden Orhan Barbaros, yapılan bu adaletsizliğe mahalleli olarak tepkili olduklarını söyledi. Orhan Bey, bu durumu yazımda yazmamı ve sıkıntıyı dile getirmemi isteyince bende köşe yazıma taşımak istedim. Kesintisiz olarak konuşması aynen şu şekilde; “Bizler 20 yıla yakın bir zamandır bu mahallede ikamet etmekteyiz. Keşke arsa sahibi olmasaydım da tapusuz olup ev sahibi olmuş olaydım. O şekilde daha avantajlı duruma geçmiş olurduk. 2 yıl önce belediye 50 metre kare bile arsası olmayan insanlara 85 metre karelik daire verirken, benimkini tapusuz değerlendirirse 500 metre arsama 10 daire vermesi gerekir. Buradaki sıkıntı bu noktada başlıyor zaten. Melikgazi Belediye eski başkanı iken şuan ki Çevre ve Şehircilik Bakanımız Mehmet Özhaseki zamanında dağıtımlar daha adaletli bir şekilde yapılıyordu. Yetkililerden temennimiz bu şekildeki yanlış uygulamaya biran önce son vermeleri gerekir. Belediye 150 metre kareye ev verirken, ne oldu da birden 200 metre kareye bu daireleri çıkarttı. 5 aşağı 5 yukarı anlaşılır bir şey ama 50 metreyi birden üzerine konulması anlayışını çözemiyoruz. Ne daire isteriz ne de belediyenin bizleri borçlandırmasını. Bizler bu şekliyle bu zamana kadar yaşamızsak bundan sonrasında da devam ederiz. Bizim sarayımız burası. Varsın sizin saraylarınız sizin olsun. Bu mahalle de yaşayan insanların nüfusu kalabalık. Her biri 3-5 çocuk sahibi insanlar. Bu evlere nasıl sığar bunca insan.”
Kentsel dönüşümün ve bundan sonraki sürecin takipçisi olacağımı belirterek sözlerime son veriyorum.