Bazen ağlayan, bazen gülen, bazen haykıran insanların, yürek sesleri. Ya kulak kabartırız dinleriz, ya da kulak arkası yapar sırt çeviririz. Bazı sesler huzur bazı sesler hüzün verir. Biz hep duymak istediklerimizi hayattan beklerken, hayat bazen bir evsizin görünen çığlığını sergiler, bazen lüks yaşam süren insanların iç huzursuzluklarının sesini...
Biz hor görüp arka çevirirken, bazıları hoş görüp yüz verir bizlere...
Bir adam tanıdım yalnızlığı kalabalık kokan... Bir adam tanıdım, yıpranmış alnı kadere gülümseyen...
Ben bir adam tanıdım biraz Yusuf Hayaloğlu'nu andıran, biraz hayatın gamını bizlere sunan...
Ben bir adam tanıdım, gözleri uzaklara dalıp, geçmişi o anı gibi yaşayan...
Ben bir adam tanıdım karanlık odalar da aydınlığı arayan...
Ve bir adam tanıdım adı Yılmaz, kendisi Yılmaz...
Ne yapar ne eder belli de olmaz...