Okuldan eve giderken hiçbir şeyden haberin yokken gelen bomba. İçin açıyor üzülüyorsun ve sadece böyle olmamalı diye düşünüyorsun. Çocukları öldürdüğünde eline ne geçiyor? Daha yeni hayata tutunmaya çalışan, daha yeni anne ve babasının kokusuna doymaya çalışan çocuklar. 

Korkun bu savaşlardan. Korkun bu elinden bir şey gelemeyen çocuklara yaptığınız zulümlerden ve korkun ileride başınıza geleceklerden. Sanmayın ki unutulur. Sanmayın ki kimse hatırlamaz. 

Tarih susan çocukların çığlıklarını yazıyor. Tarih vatanını korumak için çırpınan anneleri yazıyor babaları yazıyor. Bir yandan da yaptığınız zulmü yazıyor. Tarih hiçbir şeyi es geçmiyor. 

Düşünüyorum. O kadar şeye üzülüyor o kadar şey için göz yaşı döküyoruz. Elbette hayatımız da bazı şeyler bizi derinden etkiler üzer. Ama diğer tarafta kaçarken bombaya ayağı takılan, takılıp düşen çocuklar gerçeği var. Üzülmeyelim. Sağlam durup onlar için bir şeyler yapalım istiyorum. Bir tek benim istemem ile olmuyor elbette. Herkes istemeli. Herkes bir şey yapmalı. 

Bir insan ölürken ben nasıl rahat uyuyabiliyorum diye sormalı insan kendine. Ve zulüm yapan işte asıl sorması gereken kişi iken neden sormaz kendine ben acaba nasıl bir son ile karşılaşacağım diye? 

Bir toprak mı istediğin? Bir kum mu? Bir kara parçası mi istediğin? Al bunları eline ne geçecek? Al bunları ölenler geri gelecek mi? Al bunları yatağında o toprağın üzerinde rahat uyuyabilecek misin?

Sen mazlumun ahini alınca yanına kar mi kalır sanıyorsun. İşte tam burada yanılıyorsun...