Sonra, zamanla yeni insanlar tanıdım. Yeni insanlar, yeni şeyler keşfettirdi bana. Yeni umutlar, yeni yaşamlar keşfettirdi. Yeni hayaller kurmanın ne demek olduğunu öğrettiler bana. Bunları öğrenirken, her yeni şey mutluluk getirir bunun farkına vardım. Ama yeni şeylerden kastım nesneler ya da yaşamak için tutunacağım materyallerdi aslında.
Yeni insanlar girmedi hayatıma üç yıl. Benimle yola çıkan insanlar benim hâlâ değer verdiğim, değeri ben de asla yok olmayan insanlar. Tek fark ile bu yıl çok tatlı mı tatlı bir kız arkadaş edindim, belki de bana son yılın bir hediyesi kendisi. Fatoş.
Neyse sözlerime tekrar döneyim. Ben de yeri asla değişmeyen insanlar var. Herkes tabii ki kendini biliyor. Onlar benim canlarım. Yerleri bende çok farklı. Şu an çok sevdiğim insanları tanımama sebep olan da bir arkadaşım var. Ne yapsa bizi asla ya da şöyle diyeyim, beni asla yanından ayırmayan arkadaşım var. Elinden gelenin fazlasını yapmaya çalışan bir arkadaşım var. Bana destek olan, hiç yalnız bırakmayan arkadaşım var. Ve bu arkadaşım tek bir insan. Kendisinin bir eşi bile bulunmayan bir insan. Şakacı, akıllı ama bir o kadar da hareketli, elini koyduğu işi sonuna kadar yapmaya çalışan bir insan. Canım kardeşim,Taha Tayfun Bağcı.
Bende yeri çok farklı. Bana arkadaşlığımız boyunca her konuda destek olan yüce gönüllü insan. Gözlerinizden akan yaşa dahi dayanamayan kardeş ötesi bir dost. Biliyorum bana kızmış, darılmış. Gönlü üzülmüş bana. Farkında olmadan eşeklik yapmışım. Bana benden fazla değer veren arkadaşımın gönlünü kırmışım. Eğer bu yazıyı okursa bilsin ki, ben bilerek ya da isteyerek bir davranış yapmadım. Lakin uzun süredir aklımda. Kırık kalbi bırakıp gitmek beni çok üzer. Şimdi diyorum ki, canım kardeşim senden çok özür diliyorum. Ne kusur yapmış isem beni affet. Ben çok üzgünüm. Mesajlarımı görmemen nedeniyle bu yolu buldum. Özür dilerim.