Bugün biraz şiddet konusuna değineceğim ve birkaç bilginin ardından öğretmenler gününe ilişkin bir şeyler yazacağım. Hemen bir olay ile başlamak istiyorum. Önceki gün bir İzmir’de eski sevgilinin dehşet saçtığı bir haber izledik. Haber oldukça sıradan geldi bize.

Olay nasıl oldu? 

İzmir’in ilçesi olan Bornova’da ayrıldığı kadının yeni sevgilisi ile telefonda bir tartışma yaşayarak başladı. Zanlı kadının yeni sevgilisi olan Ömer Aniş’in bulunduğu çorbacıya geldi. Gelmesi ile olay başladı. Zanlı gelir gelmez silah çekerek Ömer’in üzerine yürüdü. Yeni sevgili Ömer korkudan mekanda çorba içen bir taksi şoförünün arkasına saklandı. Zanlı Taksi şoförünü Ömer Aniş’i vurdu. Daha sonra zanlı olay yerinden uzaklaştı. 

Sıradan bir durum gibi geldi sizede değil mi? Ne kadar şiddete meyilli olmuşuz. Nasıl suçsuz bir taksi şoförünün vurulmasına göz yumabiliyoruz. Toplum olarak şiddete bu kadar göz yummanın ne anlamı var bilmiyorum. Hep kadına şiddet diyoruz. Sürekli kadına yapılan şiddeti kınıyoruz diyoruz, fakat kadına şiddetten hiç vazgeçmiyoruz. Biliyorsunuz önceki gün Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günüydü. Her yerde gösteriler yapıldı. Kadınlara bu konuda herkes destek verdi. Her şey bizi kadınlara gül gibi davranmamız, onları kırmayıp mutlu etmemiz gerektirdiğini söylerken bu anlamsız saldırılar neden? Şiddeti toplum olarak kabullenmiş durumdayız. Kadın veya erkek fark etmiyor. Şiddetin her türlüsünü kabullenmiş durumdayız. En basit bir şeyde dahi karısını döven, arkadaşı ile kavga eden, hayvanına vuran bir toplum olmuşuz. Nerede İslami gelenekler? Nerede Türk örf-adetler? Peygamber Efendimiz (asm) şöyle buyurmuştur: ’’Anne cennet kapılarının ortasındadır." (İbn Hanbel, V, 198); "Cennet annelerin ayakları altındadır." (Nesâî, Cihad, 6).

Başbakanın konuşması

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Kütahya Simav’da Kadına Şiddet üzerine konuştu. Öyle şeyler söyledi ki adeta tüylerim diken diken oldu. Gün geçtikçe gelişmeler yaşanıyor. Ülkemizde kadınlara verilen imkanlar çoğaltılmaya çalışılıyor. Bunları tescilleyen ve kadının değerini anlatan o tarihi konuşmada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ‘’ Siz anneleri görünce Haymaanayı hatırlıyorum. Onun için geleceği emin adımlarla yürüyeceğiz. Bugün kadınlara şiddetle ilgili yeni adımların atıldığı bir gün. Biz kadına şiddeti kesinlikle AK Parti iktidarı, lanetliyor ve kınıyoruz.

Biliyorsunuz, bununla ilgili anayasal düzenlemeleri yaptık. Bizden önce gelen iktidarlar bunları yapmadı, bunların semtine bile uğramadı. Hani bunların kadına saygısı vardı. Niye bunlar yapmadı da biz yaptık. Çünkü bizim inancımızda kadının konumu farklı, çünkü cennet annelerin ayağı altında. Babaların ayağı altında değil. O annelerin ayaklarının altı öpülür. Onlara şiddet olmaz. Bunu yapanlar ya cehaletlerinden yapıyorlar ya da Nazi ruhu, faşist ruh taşıyorlar. Özellikle inançlı dindar bir insanın yapması asla mümkün değil. Yapıyorsa o da zalimdir’’ ifadelerini kullandı. Gerçekten dinlediğimde çok etkilendim. Kadınlar toplumumuzun temel taşlarından onları kırmayalım ve üzmeyelim. Annelerimiz ise her şeyimiz.

Öğretmenler günü…

24 Kasım Öğretmenler günü. Öğretmenin ne kadar önemli olduğunu, öğretenin öğrenen için ne kadar değerli olduğunu, öğrenmenin ne kadar yararlı olduğunu zaman geçtikçe öğreniyoruz. Öyle öğretmenleri vardır ki öğrenciler için kimi zaman Annesinden, Babasından daha yakındır onlara. İz bırakmıştır onların hayatında. Herkesin vardır öyle bir öğretmeni. Benim de vardı tabii ki. Kısaca bahsedeyim. Ben hayatımda hiç matematik yapmadım. Üniversiteyi de hiç matematik sorusu çözmeden kazandım. Üniversite sınavında sıfır matematik yapmıştım. Fakat benim hayattaki dönüm noktamda bir matematik öğretmenim vardır. Eğer ben bugün burada yazabiliyorsam o üç kelimenin büyük önemi vardır hayatımda. Hasan Hüseyin Carfi… Bütün öğretmenlerimin ellerinden öperim. Öğretmenler gününüz kutlu olsun. Saygılar…