*****

 O zaman yaşadığını anlıyor. Popüler kültür insanları o kadar değersiz bir hale getirdi ki insanlar kendilerinin önemli bir birey olmasını, o aygıtlar içerisinden girdikleri sosyal medyaya bağlıyor. Oradaki takipçi sayılarını, aldıkları beğenileri, kendileri için yapılan yorumları normal hayatın içerisinde ki insanlardan daha çok önemsiyor, sosyal medyanın yalancı dünyasını kendi için bir doğruluk, bir rahatlık ve kendinin önemsendiğini sandığı bir alan olarak görüyor. 

*****

Ama sosyal medyadan bir adım uzaklaşıp gerçek dünyanın kendisini sadece tüketim için stabilize bir varlık olarak gördüğünü, pek önemsenmeyen bir karakter olarak öne çıktığını hissetmesi, sıcakkanlılığını yok etmektedir. İnsanlar sosyal medya ile nefes alıp, yediklerinin fotoğraflarını paylaşıp, kısıtlı bütçelerle gittikleri ve belki de sadece bir kere gidecekleri ortamların fotoğraflarını çekip ‘ben buradaydım ha’ deme yolunu tercih etmekte, bu da kendisini önemli biriymiş gibi algılanmasını sağlamaktadır.

*****

Ego denilen olayın insanlara bir virüs gibi bulaşmasında, sosyal medyanın etkisi yadsınamaz bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır.  Her geçen günde bu ego köpürüyor ve insanlar agresif bir hal alıyor. Sonra da uyuşuk, tembel bireyler ortaya çıkıyor. Çocuklar yetişkinlik dönemlerine geldiğinde sadece tüketiyor, üretim denilen kavramı tüketerek yok ediyor. Daha da uzatılır, daha da yazılabilir bir konu ama daha fazla uzatmaya gerek yok. Çünkü insanlar gazete okumuyor, sosyal medyaya kafayı gömmüş durumda. Onları yormamak adına yazıma son veriyorum. 

Not: Yarın ki köşe yazımda sosyal medya ve ahlaksızlık konusunu işleyeceğim.

Kalın sağlıcakla…