Güzel kitapları olan insanlarla tanışıp, Balzac’ın Vadideki Zambak eserinin yorumuyla devam edelim. Kelime oyunları, ruhsal betimlemeler, tasvir ve betimlemeyi ön planda tutmuş, derin duygulara fazlasıyla yer verilmiştir.
Ebeveynleriyle sağlıklı ilişki kuramayan Felix’de sevgi ihtiyacını karşılayamayan diğer insanlar gibi umutsuzca yaşamaya devam ederken, bir kadını ruhsal bir bağla sevip, onun öğütleriyle zirveye çıkan bir adamın buruk hikayesi…
Bir annenin çocuğuna olan sevgisi gibi anlatılan romanda,sevip, koruyup kollayan, kıyamayan, yol gösteren, esirgeyen bir evli kadının yalnız ruhsal bağla sevdiği adam Felix.
Yazar romandaki doğayı anlatırken, kelimeleri kalben, olayları zihniyle size sunuyor ve anlattığı doğayı görmek geliyor içinizden.
Ona bu denli sevgi sunulması, onu zirveye çıkarmasına rağmen, nefsani duygularına yenik düşer ve sevdiği kadın bu acıya daha fazla dayanamaz. Kaçınılmaz son…
Sevdiği adama olan son mektubundan bir kesit ”bütün varlığımızın acı deneylerden geçtiği insanların ve olayların içine düştüğümüz zaman her şey, yavaş yavaş ve farkında olmadan küçülür, kala kala geriye bir kül yığınının içindeki bir altın parçacığı kalır. Hayat dediğin budur işte! Sık sık sendeledim şüphesiz, ama hiç düşmedim. Allahaısmarladık yüreğimin sevgili çocuğu” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Bu muhteşem eseri tavsiye eder,iyi okumalar dilerim.