“130.000sözcüğümüz varken, bir okur yazar olarak kaç kelimeyle konuşuyorsunuz? “ sorularla kendimizi sorgulayıp, dilin deneyim yolu değil de, deneyimi düzenlemenin bir yolu olduğunu vurguluyor.

Bazı kitaplar okunarak anlaşılırken, bu kitaplarda biraz pratikle, dil zekanızı keşfetmek ve geliştirmek adına yol gösteriyor. Bir insanın ne söylediğine değil, nasıl söylediğinin önemini bize yeniden hatırlatıyor.

Kitaptaki bazı uygulamaları yaparken, kendinizi düşünmeye sevk ettiğinizin sizde farkına varacaksınız.

Yağmur tek başına ne iyidir, nede kötüdür. Bir ağacı yeşerttiğinde, ya da bir felakete neden olduğunda, durum değişir, diyerek iletişimin genel yasasını örneklendirmiştir.

İnsanların sosyal hayatlarında, en büyük sorunlarından biri olan iletişimsizlik, etkileyici bir konuşma ile nasıl daha anlaşılır olduğunu, kısa öykülerle anlatıp, kişisel gelişim kitabı okuyucularında bir farkındalık olduğunu kitabın sonuna gelmeden anlıyorsunuz.

Ünlü golfçu Robert Vincenzo ile ilgili, bir anıya da yer vererek, iletişimin hayata olumlu yerden bakabilmenin önemine değinmiştir.

Anlayabildiğimiz, anlaşabildiğimiz ve anlatabildiğimiz bir dünyada GÖRÜŞMEK ÜZERE…