Özellikle İslamiyet'i savunduğunu söyleyenlerin samimiyetsiz yardımlarını görünce bu soruları sormaktan kendimi alamıyorum. Gerçekten içinizden gelerek yardım etmek istiyorsanız ve samimi duygular besliyorsanız, o yaptığınız yardımı kimseye duyurmak zorunda olmadığınızı bilirsiniz. 'Yardıma muhtaç insanlara yardım edeceğiz, kameraları toplayın, gelin' diyenleri, ben hiçbir zaman anlamadım. 

Bu yardımı şov için mi, oy için mi, kameralar karşısında sırıtarak 'İşte fakirlere yardım ediyoruz, çekin bizi' demek için mi? yapıyorsunuz. Fakir insanlarımızı kullanarak, onların gururları ile oynayarak, ne samimi bir yardım yapılabilir, ne de kimseyi kendinize inandırabilirsiniz. Sadece kendinizi kandırabilirsiniz. Evet, size inananlar vardır ama şimdilik. Elbette bir gün maskeleriniz düşecek. 

Ben sokakta gördüğüm mendil satan küçük bir çocuktan mendil aldığımda parasını verirken, çocuğun gururu incinecek mi acaba diyerek utanıyorum. Siz kameraların önünde o ihtiyaç sahiplerine yardım yaparken hiç utanmıyor musunuz? Hiç düşünmüyor musunuz, o çocuğun gerçek bir hayatı, okulu, arkadaşları, öğretmenleri olduğunu. Bu kayıtlara aldırdığınız görüntüleri, o kişilerin yakınları izleyince gururları incinmeyecek mi, küçük düşmeyecek mi? Diyelim ki kimse görmedi. Küçük bir çocuğun psikolojisini düşünür müsünüz? Biri görecek mi diye düşünmesi bile, psikolojisinin alt üst olması için yeterli. Sahi siz İslam'ı savunuyordunuz değil mi? 

Sahi siz Müslümandınız. Neyse daha fazla ben de sizin reklamınızı yapmadan, sizin unuttuğunu o hadis-i şerif ile köşemi noktalayım: 

"Kıyamette, başka himaye bulunmayan günde Allahü teâlânın himayesindeki 7 kişiden biri, verdiği sadakayı gizleyen, sağ elinin verdiğinden sol eli haberi olmayan kimsedir.) [Buhari]"