Şehit haberleri art arda geldi, yine Anadolu’nun her köşesinde yürekler yandı, bu kış soğuğunda yüreklere ateş düştü.
Bugün ben ben de değilim. Moralim çok bozuk, sinirlerime hakim olamıyorum. Biri dokunsa patlayacağım.
Üzüntümüzü ve acımızı herhangi bir dilde ve herhangi bir ifadeyle anlatabilmemiz elbette mümkün değil.
Soruyorlar, ‘bugün neyin var’ diye? 8 şehit var diyorum. ‘Haaa, evet ya’ diyorlar. Hiçbir şey olmamış gibi davranamıyorum. Ciğerim yanıyor. Biliyorum ateş düştüğü yeri yakar, biliyorum ben de 3 gün sonra unutup, normale döneceğim.
Ama 8 can, 8 ana evladı, 8 baba, 8 şehit… Aklıma geldikçe ürküyorum, tırnağımız kırılsa, birisi küçük bir çimdik atsa canımız yanar, o kadar tatlıdır ya. İşte 8 şehit dün canlarını bu vatan için verdiler. Ülkemize girmeye çalışan kansızlar ile girilen çatışmada tatlı canlarını gözlerini kırpmadan verdi.
Şimdiye kadar kaç şehit, kaç gazi verdik, bu cennet vatan için? Vermeye de devam ediyoruz. Bir ölüp, bin dirilmeye de devam ediyoruz. Bu ay yıldız, al bayraklı vatanı kanımızın son damlasına kadar koruyup, kollayacağız.
Ancak biz bunları düşünüp, bu ülkenin bölünmemesi için çırpınıp dururken, bazı yazar bozuntuları, milli bayramlarımızda kortejde yürüyen Kore, Kıbrıs gazilerimize dil uzatıyor utanmadan.
Haddini aştığını fark etmeden, tüm gazilerimize hakaret ettiğini fark etmeden, yazdıkça yazıyor.
Bu yazar denilen utanmaz öyle Cumhuriyet, öyle Atatürk düşmanı ki, Türkiye Cumhuriyeti’ni karşısına aldığının farkında değil.
Ama sen dur, sana Türk milleti haddini bildirir…
Affedin bizi şehitlerimiz, affedin bizi gazilerimiz…
Siz bu vatan için can verirken, bizim uğraştığımız konular yüzünden affedin bizi…