İlk okul sıralarında okuyan akıllı, sessiz öğrenciler için; 'inek misin sen' denildiğini sıklıkla duymuşuzdur. Kendini deliliğe vurarak yaşamasını bilen eğlenceli tip çocuklar için ise 'çok yaramaz biri' denildiğini de... Bunların her ikisini yapan orta halli çocuklar için ise, 'Kendi halinde' biri denirdi. Sizinle tam da bu açıklamalara uyacak olan sevdiğim bir hikayeyi paylaşmak istiyorum, buyurun:
*****
Bir akıllı ve bir deli arkadaş olmuş. Birbirlerini çok sevmişler. Çok iyi anlaşıyor ve vakit geçiriyorlarmış. Tabii anlaşamadıkları şeylerde oluyormuş. Bir gün akıllı hayatlarını tamamen değiştirebilecek bir plan düşünmüş. Günlerce plan üzerinde çalışmış ve sonunda bitirmiş. Hemen arkadaşına göstermiş. Arkadaşı sevinçle "muhteşem bir plan" demiş. Akıllı bir süre daha düşündükten sonra bu plandan vazgeçmiş. Çünkü planı gerçekleştirmek zormuş. Deli ise arkadaşının vazgeçmesine aldırmadan planı uygulamış ve çok zengin olmuş. Akıllının yanına gelmiş ve tüm para yönetimini ona vermiş. Sonsuza kadar mutlu yaşamışlar...
*****
Kısa bir hikaye, ama hikayenin ana fikri basit.
"Hayatta akıllı gibi düşüneceksin Ama deli gibi yaşayacaksın" bilgi erdemdir
Cesaretini, her zaman yüksek tutacaksın. Hayatını muhteşem yapmak istiyorsan. Önüne çıkan fırsatları değerlendireceksin. Dileklerini yerine getirecek en büyük güç senin iç dünyanda gizli. Pek çok ünlü düşünür; hayatları boyunca deli damgası yemiştir. Yüzyıllar sonra ise ne kadar haklı oldukları ortaya çıkmıştır.