Biliyorsunuz İstanbul’da bir otobüste şort giyen Ayşegül Terzi darp edildi. Sebep ne kardeşim oda şort giymiş…

Şuursuzca yapılan haberin başlığı şu, “Şortlu Kemalistler yine çuvalladı”… Fotoğrafsa en vahimi… Eyleme katılan 5 şortlu bayanı fotoğrafta bacaklarını flu yapmışlar. Orada bulunan kadınların siyasi şov yaptığını yazan gazete, kadınların bacaklarını fotoğrafta flu yaparak şort giyilmesinin anormal bir şey olduğunu destekler gibi… 

5 Kişinin katıldığının haber yapılması, sizin yayın politikanız bilmem neyiniz olabilir. Ama kollardan bacaklardan tahrik olacak kimdir? Çıplak kollar ve bacaklar sizi rahatsız mı ediyor? 

Ben o fotoğrafı görünce şok oldum. Tamam, o gazeteyi biliyorum ama bu kadarını beklemezdim. Kemalistlik vurgusu var haberde. Kemalistlik sizi neden bu kadar rahatsız ediyor ben bunları anlamakta da güçlük çekiyorum. Her başı sıkışan daha önce adını bile ağzına almaktan imtina ederken Mustafa Kemal Atatürk’e koşuyor. İşte bu samimiyetsiz oluyor. Örneklerini gördük.  

***

Olay Gazetesi’nde çalışan arkadaşım gazeteci Güler Ruhsar Aktaş, geçtiğimiz hafta tüm haberlere giydiği şortla gitti. Amacı İstanbul’da şort giydiği için tekmelenen Ayşegül Terzi’ye destek olmak, tekme atan sapığa tepki göstermekti. Kayseri’de şortla gezmek cesaret ister. Ruhsar, bu yüzden şortun altına çorabını da giydi. Ben bunu haber yaptım. İnternet sitemizde de paylaştım. Şehir dışında olduğum için ancak bugün yazabildim. Geldiğimde haberin altına sosyal medya da yapılan yorumları okudum. 

Okuyucularımızdan biri, “Bu ülkede binlerce başörtülü kadın şiddet gördü, itildi, kakıldı; kim çıktı da başörtüsü takıp destek oldu? Onlar kadın değil miydi?” demiş. Gazeteci Ruhsar’ın o dönemlerde başörtülü kadınlara destek olmadığını biliyor musunuz? Sonra şort giyip reklam yapmaktan ve her eline makine alanın gazeteci olamayacağından bahsetmiş. Gazeteci Ruhsar’ın bu mesleğe kaç senesini verdiğini biliyor musunuz?

Bir kadın okuyucumuzsa, “Zavallı kız şortla tepki vermeye çalışmış ama giyememiş. Sizin gibiler yüzünden giydiği şort bile değil. Çorapla bacaklarını kapatmış sizin gibilerin onu linç edeceğini bildiğinden” demiş. Evet, doğru bildiniz sevgili okur Ruhsar linç edileceğini bildiği için çorap giymiş olabilir.

Biride gündemde tutmaya çalıştığı meseleye bak sanki çok önemli gibi demiş.

Siz sanıyorsunuz ki mesele sadece şort… O bir simge aslında. Burada özgürlük ve eşitlik savunuluyor perde arkasında. Çünkü buna tepki göstermezsek bu karşımıza, ‘sen niye pantolon giydin, sen niye kısa kollu giydin’ diye çıkanlar olabilir. Belki de senin başında neden örtü yok diyenler bile çıkabilir. 

Olay birazda saygı duymak aslında. Ve en önemlisi tahammül etmek. Ben başörtülü değilim ama başörtüsü takana saygım var beni rahatsız etmez. Benim annemde başörtüsü takar. Mühim olan birbirimizin özgürlüğünü gasp etmemek. Kulakları çınlasın İlkokulda hiç unutmam öğretmenim Cafer Özduran, ‘özgürlüğü’ anlatırken, ‘başkalarının özgürlük alanına girene kadar özgürsünüz çocuklar’ derdi. Başörtüsü takmak, takmamak, şort giymek, etek giymek, uzun etek giymek, şunu yapmak bunu yapmak bireylere bırakılmalı… Bunu yargılamak, ötekileştirmek kimseye düşmez. Bu bir erkeğe ‘sen neden ceket giyiyorsun?’ diyerek tepki göstermek kadar tuhaf. 

Ve bir kadının bacaklarını flu yapmak, çıplak kollarını flu yapmak o kadar tuhaf… Bir Yeni Akit Gazetesi klasiği…

Şort giyip tepki gösterene, tepki göstermek, tekme atmak gibidir.