İşte rengârenk cevaplar…
“MAZOT BEDAVA AMA İŞ YOK, DEVLET BEDAVA VERİYOR”
Taksicilik yapan Kerem Alparslan benzin fiyatları hakkında çok içten cevap veriyor, bir yandan sigarasını tüttürüyor bir yandansa “Mazot bedava ama iş yok, devlet bedava veriyor. Mazot isterse litresi 10 lira olsun, önemli değil, ticari araç kullananlar çok hesaplıyor ama onlar zaten yağ yakıyor zaten. Özel aracına binenler de devlet nereden vergi alacak. Bir ticari taksinin vergisi 310 lira çok para mı? Bu devlet de vergi için alıyor. Fiyat önemli değil piyasa da iş olsun sadece. Devletin kaynağı ne? Vergiler. Yakıt için bu fiyatlar çok uygun. Ben bir günde 20 lira veriyorum sigaraya, yakıt içinse hopluyoruz. Karalamak için hopluyorlar. Diğer ülkelere baksınlar” diye konuşuyor.
Diğer bir Taksici İsmet Aksoy ise röportaja renk katıyor ve “Litre başına 10 lira yapsınlar, binen binmeyen belli olur. Daha da iyi olur dedi. Herkes binmesin arabaya, trafik rahatlasın” diyerek gülümsüyor.
Meydan da bir bankta oturan emekli Mehmet Arda, sıcacık gülümsüyor halini hatırını soruyorum ve benzin fiyatlarını. Cevaplar şu şekilde: “Ben tüp gaz kullanıyorum. Fiyatlar gayet normal, Suriye’de, Irak’ta çarpışıyoruz. Her yerden, giden paralar nasıl karşılanacak. O kadar Türk Ordusu çarpışıyor, gider nasıl karşılanacak. Bu fiyatlarla karşılanacak.”
Loto Bileleri satan Döndü Demiryılmaz ise, coşkun sesi ve kocaman gülümsemesi ile fiyatları yorumluyor: “Nerdeyse benzinli arabaya bineceğim, fiyatlar çok yüksek. Eskiden 2.5 lira 4 litre ederdi, şimdi ise 3 küsur, 3litre bile etmiyorum onun için de arabayı satmayı düşünüyorum. O kadar işte. Devlete sesleniyorum, lütfen bu fiyatları düşürün. Yoksa arabasız kalacağım” diyerek fiyat konusunda şikâyetçi olduğunu dile getiriyor.
“ARABAYI KULLANMAYA KORKUYORUZ”
Kenger sakızı satan Ali Çorakçı ise “Çok kandırılıyoruz, üçkâğıtçıyız. ÖTV vergisi haddinden fazla yükseldi. Yani arabayı kullanmaya korkuyoruz. Aldık ama kullanamıyoruz. Dışarı çıkamasın diye arabaya yalvarıyoruz” şikâyetini dile getirdi.
Kazancılarda esnaf olan Tansel Turgut ise, ilk önce ‘ne içersiniz’ diyor, sonra cevaplara,“ Fiyatlar pahalı, caddeler arabadan geçilmiyor. Millet kredi ile alıyor araba heveslisi, park edecek yer bulamıyoruz. Vergisi daha fazla olsa, Almanya gibi. Herkes bisiklet kullansın. En azından hava temiz olur. İstanbul gibi oluyor iş çıkışları eve yarım saatte zor varıyoruz” diyerek yanıtlıyor.
Yerel bir gazetede köşe yazarlığı yapan Kemal Yavuz fiyatları, hükümetin metal yorgunluğu ile ilişkilendiriyor, “çok pahalı fiyatlar, böyle olmaması lazım. Hükümet şöyle söylüyor, ben öyle algılıyorum. Diyor ki metal yorgunuyum. İşte bunlara çare bulamıyoruz. Bu işi zamlarla götürüyoruz. Bu işi çözemiyoruz diyor. Bu da millete zulümdür. Bu işlere bir çözüm bulunmalıdır. Şimdi çalışan, çalışan emeklisi, işçi, işçi emeklisi, bağkur, esnaf çok sıkıntılı. %40,%35 civarı zam veriliyor. Bu hükümet biz yorgunuz. Bu işi yapamıyoruz. Bizi değiştirin diyor” diyerek konuşmasını sonlandırıyor.
Renkli cevaplar veriliyor. Sonrasında ise renkler objektife yansıyor gülümsemelerle.
