CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık’ın soru önergesine Cumhurbaşkanı Fuat Oktay’ın verdiğini yanıtın yankıları sürüyor. Karşılıklı açıklamaların ardından CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, kendisini “Bazen insanlar bu şehirde yaşar, bu şehrin farkında olmaz. Bahsettiğimiz arkadaşımız Milletvekili ama şehrinden haberi yok” diyen Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç’a yanıt verdi. “Sayın başkan bizi Kayseri’nin içinde navigasyonla gezen kendi milletvekilleri ile karıştırmış. Çok şükür biz yaşadığımız şehri de, şehrin sorunlarını da çok iyi biliyoruz.” dedi.
Büyükkılıç’ın açıklamalarının kendisinin yaptığı açıklamaları doğruladığını ifade eden Arık, “Sayın Büyükkılıç telaş içinde bize yanıt verirken, aslında, bizim söylediklerimizi de doğruluyor. Örneğin tarihi Kalemkırdı Camii’ni yerine otopark yapmak için taşlarını tek tek işaretleyerek taşıdıklarını söylüyor. Evet, biz de bunu söylüyoruz. AK Parti için rant söz konusu olunca cami de yıkılır, cami de taşınır, cami de satılır”
“BİZİM FELSEFEMİZDE ALLAH İLE ALDATMAK YOKTUR!”
Kayseri’de 18 yılda 21 caminin yıkıldığı açıklamasının ardından Büyükkılıç’ın “Bu felsefenin sahibi olarak bu arkadaşın bu tarz kaygılara düşmesi hoşuma gitti. Onu da paylaymış olayım” sözlerine de yanıt veren Arık, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Biz Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Fuat Oktay’ın soru önergemize verdiği yanıtı paylaştık. Sayın Başkan ‘Rant için cami yıkmadık’ diyemediği için yıllardır sürdürdükleri bir yalanın arkasına sığınarak, yıllardır yönetmeye çalıştıkları bir algıyı ortaya koyarak, ‘Bu felsefenin sahibi olarak bu arkadaşın bu tarz kaygılara düşmesi hoşuma gitti. Onu da paylaymış olayım’ sözleriyle çirkin bir imada bulunuyor. Öncelikle Sayın Başkana hatırlatmak isterim ki, bir başka insanın inancını sorgulamak kimsenin hakkı da değildir, haddi de… Sayın Başkan’ın felsefesini bilmem ama benim felsefem, bizim felsefemiz, bugün ay yıldızlı al bayrağımızı bu topraklarda özgürce dalgalandıran, bu topraklarda ezanların okunmasını sağlayan Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün felsefesidir. ‘Keşke Yunan galip gelseydi’ diyen feslilerin ve feslileri yad edenlerin felsefesi değildir. ‘Keşke Yunan kazansaydı’ diyen felsefenin bizim felsefemizi anlamasını beklemiyorum. Bizim felsefemizde din sömürüsü yoktur. Bizim felsefemizde ibadetin reklamı olmaz. Onun için biz Cuma namazına giderken, peşimize onlarca kameramanı takıp gitmeyiz, Cuma namazı çıkışlarında açıklama yapmayız. Bizim felsefemizde takiye yoktur. Bizim felsefemizde kul hakkı yemek yoktur. Bizim felsefemizde inanç Allah ile kul arasındadır, Allah ile kul arasına üçüncü şahısları, cemaatleri sokmak yoktur. Bizim felsefemizde riyakarlık yoktur. Bizim felsefemizde taciz, tecavüz yoktur. Bizim felsefemizde Allah ile aldatmak yoktur. Kadınları cariye olarak gören, felsefesi uçkurundan ibaret olan kişileri Sağlık Bakanlığı’nın özel kalem müdürü, başhekim yardımcısı yapan zihniyetin bizim felsefemizi anlamasını da beklemiyoruz. Bizi algı yaratmakla suçlayanların telaşını, kaygılarını anlıyoruz. Onlar dini referanslara sığınarak yarattıkları algıları yıktığımız için telaşlandılar, kaygılandılar. Bizim felsefemizi sorgulayanlara da şunu söylemek isterim ki, bizim felsefemizde rant için cami yıkmak da, sökmek de yok. Sayın Büyükkılıç bizi kentimizi bilmemekle itham ediyor. Ben kendisinin kentimizi çok iyi bildiğini düşünüyorum. Kentimizi çok iyi bilen Sayın Büyükkılıç’tan Kayseri ve Türkiye kamuoyuna Kayseri’de belediyelerin kaç vakıf camiinin arazisine el koyduğunu ve bugün bu arazilerde hangi yapıların olduğunu açıklamasını bekliyorum.”
