Döşemealtı ilçesinde tarlalar Temmuz ayının gelmesiyle birlikte renklenmeye başladı. Türkiye’nin çeşitli bölgelerinin yanı sıra, İran’dan gelen birbirinden değerli el dokuması halı ve kilimler, yıkama işleminin ardından tarlalara serilerek, pastel renk almaları için bekletilmeye başlandı.
Renklerinin pastelleşmesi ve hijyenik olması amacıyla 120 bin metrekarelik buğday tarlasına serilen rengarenk halı ve kilim görsel şölen oluşturdu.
Üzerinde geometrik şekillerin yanı sıra muska, kartal, küpe, göz, sandık motiflerinin yer aldığı halı ve kilimlerin yönleri boyalarını tam alması için belirli zaman aralıklarında değiştiriliyor. Yağmur ihtimalinden bir gün önce depolara kaldırılan halı ve kilimler güneş yüzünü gösterdiğinde yeniden tarlalara seriliyor.
"Renkler pastelleşiyor"
İşletme Sorumlusu Mehmet Çelik, 125 dönümlük buğday arazisini hasadın ardından halı tarlasına çevirdiklerini belirtti.
Halıların büyük çoğunluğunun İstanbul’dan geldiğinin altını çizen Çelik, “Yıkama ve güneşletme işlemlerinin ardından müşterilerimize teslim ediyoruz.Buradaki halıların hepsi el dokuması, değeri halılar. Yıkama işlemleri ile haşereler ölüyor, güneşte de pastel renklerini alıyor. Müşterilerimiz bu baskın pastel renkleri istiyor” dedi.
Döşemealtı Killik bölgesinin kavurucu sıcağı ve akşam nemi nedeniyle halı güneşletmede tercih edildiğini kaydeden Çelik, “Halılar tarlada 30 ile 90 gün arasında kalıyor. Renklerin pastelleşen halılar bir bir belirlenerek toplanıyor. Yıkamada çok halımız var ama biz güneşletmede yaklaşık 10 bin halı ve kilim var. Her yıl işlerimiz düşüyor. Geçen yıl 15 bin halı vardı, bu yıl 10 bine düştü. Yüzde 50’ye yakın düşüş oldu. Umarım gelecek yıl daha iyi olur.” dedi.
"40 derecede halı seriyorlar"
Halı tarlasındaki kadın işçilerin usta başı Ayşe Akbaba, yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte halıların orijinal rengini almasını sağlayan halı serme işinde yaklaşık 20 kadının çalıştığını söyledi.
Boya ve yıkaması yapılan halıların düz şekilde hazırlanan tarlaya serdiklerini kaydeden Akbaba, “Renkleri olmayanları yeniden elden geçiriyoruz. Güneşte renkler tam otursun diye iki üç günden bir arkası ve önünü çeviriyoruz.”dedi.
40 dereceyi bulan sıcaklıkta çalıştıklarını dile getiren Ayşe Akbaba, “Bir ile 3 ay arasında halılar güneş altında kalıyor. Ancak bu sürede halılar pastel rengini alıyor. Eskiden daha çok halı olurdu. Bu yıl bir düşüş var. Masada halıların arka ve önündeki artık iplikleri makaslarla kesiyoruz. Bu ipleri almazsak renkler tam oturmuyor. Saatlerce 10 bayan makaslarla ipleri kesiyor” dedi.
"Buğday tarlasıydı"
Hava sıcak olmasına rağmen eşlerine destek olmak amacıyla çalıştıklarını vurgulayan Akbaba,“ Önce bu tarlada buğday vardı, hasat bitter bitmez hemen halı tarlasına dönüştü. Tarladaki halıların her biri çok değerlidir. İstanbul’dan geliyor halılar genelde. Tüm işlemleri yaptıktan sonra paketleyip adresine gönderiyoruz.”ifadelerine yer verdi.
Öte yandan erkek işçilerin öğle molasında halı tarlasının kenarında futbol maçı oynamaları renkli görüntüler oluşturdu. (Kurumsal)