Bilim insanları, hastaya bulaşan virüsün genom diziliminin ise ilk bulaşan virüsten tamamen farklı olduğunu açıklamıştı. Hastanın 15 Ağustos'ta İngiltere üzerinden İspanya, oradan da Hong Kong'a geldiği sırada yapılan Kovid-19 test sonucunun, hiçbir belirti göstermemesine rağmen pozitif olduğu ortaya çıktı. Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, hem bilim dünyasında hem de kamuoyunda kafaları karıştıran bu olay hakkında açıklamalarda bulundu.

Kovid-19 salgınının tüm dünyada başlamasından bu yana en çok merak edilen soruların başında hastalığı geçirenlerin bağışıklık kazanıp kazanmayacağı geliyor. Geçtiğimiz hafta Hong Kong'da iyileşip yeniden hastalanan vaka örneği, bu konuda hem bilim dünyasında hem de vatandaşlar arasında endişelere yol açtı. 33 yaşındaki bir erkeğe, koronavirüsü yendikten 4,5 ay sonra yeniden virüs bulaştığı açıklanmıştı.

"Bu şekilde birkaç vaka şu an endişeye yol açmamalı"

Prof. Dr. Yavuz, Koronavirüsler ile yeniden enfeksiyon (reenfeskiyon) konusunda aslında bilim dünyasının bilgi sahibi olduğunu belirterek "Kovid-19'dan önceki insan koronavirüs türlerinden biliyoruz bunu. Bunlar, yeniden yeniden hastalık yapabilirler. Mesela nezle, tekrar tekrar nezle yapar bunlar zaten, eski insan koronavirüsleri. Çünkü çok hafif bir bağışıklık bırakır, 6 ay geçmeden çok kısa aralarla aynı virüsle nezle olabilirsiniz. Bunu biliyorduk zaten Koronavirüslerle ilgili ve hep korkuyorduk da zaten Kovid-19 açısından da. Fakat Kovid'de aslına bakarsanız, özellikle hastalığı semptomatik yani belirtileriyle birlikte geçiren kişilerde antikor yanıtı aslında oluşuyor bir süreliğine. Bu koruyucu antikor yanıtının büyük oranda oluştuğunu görüyoruz. Şu anda bu vakada da olduğu gibi literatürde açıklanan tek tük reenfeksiyon vakaları şu anda bizim gözümüzü çok korkutmamalı. Çünkü hastalığı geçiren milyonlarca vakada büyük oranda bir antikor yanıtı oluştuğunu yani bağışıklık geliştiğini biliyoruz" dedi.

Unutkanlıkla Mücadele İçin Zihninizi Şarj Edin! Unutkanlıkla Mücadele İçin Zihninizi Şarj Edin!

"Ne kadar uzun süre bağışık kalacağız henüz net değil"

Kovid'den iyileşmiş kişilerde bu antikor yanıtının ne kadar süreyle kalacağının asıl soru işareti olduğuna değinen Prof. Dr. Yavuz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Mesela SARS için bu 2 yıl olarak hesaplanmıştı. Ama Kovid'de daha çok yeniyiz. 7-8. ayındayız. Kaç yıl kalacak, kalacak mı, bunların yanıtı da ortaya çıkacak elbette. Ama şu ana kadar hani salgının 7. ayında bu şekilde yeniden hastalanmış bir vaka iki vaka, hemen panik yaratmamalı. Şu ana kadar bu yönde çok kaygı yaratacak ya da çok korkmanıza neden olacak veriler çıkmadı açıkçası. Elimizdeki veriler, şimdilik bir bağışıklık bıraktığını gösteriyor ama Kovid çok dinamik bir süreç tabii, ileride nasıl değişir, önümüzdeki süreçte göreceğiz. Kısaca bir vaka ile bu kadar büyük bir telaşa kapılmaya gerek yok açıkçası."

"Pnömokok aşısı risk grubu dışındakiler için gereksiz"

Eylül Ekim ayının yaklaşmasıyla beraber özellikle zatürre ve grip aşısı konusundaki kafa karışıklığına da değinen Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, bu aşıların, özellikle pnömokok aşısının sadece risk grubundakilere tavsiye edildiğini anlatarak şu bilgileri verdi:"Şu an herkes bana da soruyor. Pnömokok aşısı yatırmalı mıyım? Hayır, bu aşının herkese yapılması gereksiz. Bu aşı risk gruplarına öneriliyor. Bu da 65 yaş üstü, menenjit açısından riski olan kafa tabanı kırığı bulunan, BOS kaçağı olan nörolojik hasta grupları, dalağı alınmış hastalar, kronik akciğer hastalığı bulunanlar, özellikle KOAH gibi, bağışıklığı baskılanmış kişiler ya da hastalar gibi gruplara öneriyoruz. Rutin dediğimiz herkese yapılması gereken bir aşı değil bu. Zaten pnömokok aşısı çocukluk aşı takviminde de var son 15 yıldır. Çocuklar tam aşılanmış oluyor yani. Erişkinde aşılama yapılacak olursa orada farklı şemalar var ama şu an erişkinde sadece risk grubundakilere öneriyoruz. Grip aşısında gelince, 6 ayın üzerindeki herkese yapılabilir grip aşısı aslında ama bu dönemde öncelikle risk grupları esas alınmalı grip aşısı açısından da. Esas olarak risk grupları aşılanır, sigara içenler, gebeler ve küçük çocuklar dahil; daha sonra olanak olursa, diğer halkın da aşılanması gerçekleştirilebilir. Ama öncelik her iki aşıda da risk grupları olmalı."

DHA