Şimdi asıl konumuza gelecek olursak, son zamanlarda televizyon dizilerini izlemediğimden, kendimi kitaplarda verdiğimden bahsetmiştim. Kitaplardan kalan zamanlarda ise internet dizilerine zaman ayırıyorum. İnternet dizilerinin ilgimi çekmesinin en basit yanı da sansürsüz olması ve çok uzun olmamasıdır.
Fi dizisinin final yapmasının ardından, şu sıralar Dip isimli yeni başlayan diziyi izliyorum. Daha üçüncü bölümü yayınlanmış olsa da ilgiyi üzerlerine çekmeyi başardılar diyebilirim.
Bir korku ve gerilim filmi tadında olan dizi bana biraz da tehlikeli geldi diyebilirim. Sebebi de dizinin intihar üzerine kurulmuş olmasıdır. İlk başlarda ‘intiharcı’ olarak ismi geçen dizi daha sonra ‘Dip’ olarak değişti ve böyle izleyenlerin karşısına çıktı.
Dizide emniyetle ortak çalışan intihar ara bulucusu psikiyatristi ile gizemli bir bilim kadınının başrol oyunculuklarını yaptığı dizide karısı intihar eden psikiyatrist, intihar teşebbüsünde bulunanları vazgeçiriyor, işinde oldukça başarılı ancak bazı kesimlerce çok sevilmiyor. Olay yerine motosikletle giden Avrupai bir intihar ara bulucusu, kendi içinde ise müthiş bir dibi bulmuş kişiyi gözler önüne geliyor.
En dibi görüp ve çareyi intiharda bulan kişileri en iyi anlayan kişi, o psikolojiyi biliyor ve kişileri intihardan vazgeçirmeye çalışıyor. Her ne kadar öyle olsa da sonunda intihardan vazgeçirdikleri şu ana kadar yine bir şekilde intihar etti.
Kısacası genç işsizliği her geçen gün daha da artarken, gençler arasında işsizliğin getirdiği bunalım sonucu intihar vakalarında da ciddi bir artış meydana geldi. Bu tür diziler her ne kadar gerçekleri gün yüzüne çıkarıyor olsa da intiharlar üzerine TBMM'de bir araştırma önergesi acilen kurulmalı. Kişilerin girdikleri bunalımın sonuçlarının detaylı olarak incelenmesi, gençler arasında işsizliğin neden olduğu depresyon sonucunda artan ilaç kullanımının araştırılması gerekli diye düşünüyorum.
Yani bir şey yapmalı, bir şey yapmalı…